1
Gözleri kayıp bir şiire
düştü yolum madem…
Madem tutsaklığın
rahmine düştüm
Bir gece vakti…
Hırpani telaşlarım
ukdesi
Aşkım rahlesine serili
bir güncede takılı aklım işte.
Şimdi şatafatlı bir
öksüzlüğü sindirebilirim usulca
Yetilerinde gecenin,
Ölü şehrin surlarına
takılı usumun
Mahremiyetine bin bir
hicap yükler de yükler
Sakil gece ve münafık
yüklü şehirce bir gazapta
Yine yarımadalar,
Yine isyanlar
Yine şehrin dokusuna
tünemiş yalnızlığımın
Hicvini sürükler de
sürükler
Sayısız titrek hece
Hem de ne için?
Patavatsızlığımın
gölgesine sığınırım ansızın;
Aşkımın nabzını tutarım
Titrek sesimin huzuruna
yatkın
Deki yüreğimin de
zikrine vakıf
Hadi olmadı,
Baştan başlayalım
diyebilmenin hükmüne
Varmışken Yaratan
Bir de şehla gözlerinde
İçimin yangınlarında
Artık nasıl bir
hüzünse, duman duman.
Şimdi, evet, şimdi
koymalıyım noktayı:
Bunca elem bunca özlem
Ne için?
Söyle hadi ve kendince
öfkeni püskür imgelerine
Yazmadığım o son şiirin
İllet titrine yatkın
Bir hazin sona dair
Bir yüklem de
kondurabilirsin hani
Üstelik
Gölgemden bile hicap
eden,
Suretimi ve sinemi ve
de hüznümü yok sayan
Hatta yerin dibine
batıran
Bir hikâye kahramanından
bile alacaklıyım, sevgili.
Demem o ki;
Mümkün atı yok,
Ne şairce bir titre
nail
Ne hüzünce seyrinde
ömrümün
Gelip gitmelere dair
Son değil de baş
bildiğim;
Sevgi değil de aşkın
naaşı diye
Onca zaman yaş döktüğüm
Islah ve iflah olmaz
Şehir kaçkını bir
hükümdeyim
Kâh yorduğum
Kâh yordadığım
Kâh elimin hamuruyla
Şiirler derlediğime mi
Sevip de köreldiğime mi
yanayım?
Zanlardan düşen heceler
kadarım;
Çocuk yüreğimin
nazarında
Kanadığım değil de
kanatıldığıma yanarım
Artık kimin nazarında
Hangi soytarı sıfatla
mı anıldığıma
Kanayım?
Yoksa dökümlü
eteklerinde kaderin
Bir çiçek kadar
kırılgan imgelerime
Tutunduğumu mu
haykırmalıyım?
Ne şiirim ne de kadın;
Ne şairim ne de fazla
yalın;
Ne ölümlüyüm ne de
melek;
Neyden değil neden
yaşadığıma delalet işte
Bunca şiir bunca
hikâye;
Gelip de gitmeden
duramadığım;
Sevip de yasımı aşkıma
katık yaptığım kadarım:
Aslıma ihanet edemem
Budur benim hüznüm
budur beratım;
Budur fermanım
Yazmadan yazmaya
içimdeki mutluluk
Katlanır;
Yaşadığım değil
yaşadığım bunca ikilemdir
İçimdeki yarada
konaklı.