Zemherinin iç dökümü…

Meyleden pusulasında iç sesimin

Yancı bir şarkı

O beyhude dokunuş

Yine şiirin kirpiğinde

Sallandırdığım

En vakur acı…

 

Yine bilinmezin gücünde

Nankör bir teselli,

Aşkın hicvinde

Namert bir serzeniş,

Dipsiz dünyaların

Hulasa çırpınışlarında

Şairin efkârı sonlanmayan,

Yücelerin yücesi aşk

Donanımlı ve asil bir istişare

Yine yürek yüreğe kaynayan bir rüya

Aşkın delaleti,

Ömrün asaleti

Varlığın varlıksızlığında

Vuku bulan bir sitayiş

Kerem’den bu yana

Kayıpların da hacminde

Deli bir yara.

 

Asla kapanmak bilmeyen

Gönül gözünde

Dolduruşa gelen bir yüreği de kıble belleyip

Dokunaklı ve münzevi geçmişin

İzdüşümü kararsız bir sesle,

İvmesi olmayan bir çizgide

Sallandırdığım acılarla

Yüz göz olmaktan gayrisi

Hükmeden aşkın o vakur tınısı.

 

Demem o ki, sevgili…

Demediklerimden sor ve bil beni,

Demek mi maharet de;

Dediklerimi görmeden,

Sunduğum sevgiyi hazmetmeyi bilmeyen

Bir evrenden olsa keşke talebim.

Benlik kaygılarımla büyürken,

Senlik sıfatları taşırken en yüksek dağa:

Dağ dağa küsmez ki kitabımda:

Sadece dağlanır yüreğim

Dağ taş gezer de bulamam kendimi,

Yankısı duyulmayan iç sesin

Detayında saklı aslında

Hayatın o son satırı.

 

Birden başlayamadım ben hayata

Hep ikiden başladım atlaya atlaya

Geçtiğim engeller takılmadan ayağıma

Bir de dünya gözüyle

Görseydim ya seni,

Ben hepten müptelasıyım yangınların:

Bir yangınların bir de yüreğin feri

Asla sönmez kibrinden,

Demeye ne hacet,

Endamlı satırlarda yaşarım ben;

Benden çıkıp yola

Varamadığım yakasında saklısın gönlün,

Gülmek ya da ağlamaksa düşen payıma

Üçüncü seçenekte kuruyan yaşıma

Takılı aklım,

Aklımda takılı deli ve fevri benliğim,

Benlik bir sevda değil bu

Beyitlere serdiğim kadarım

Aklımın almadığını ben bile

Sona saklarım.

 

Derdimle hemhalım,

Dert dediğin ne ki?

Hele ki; sevgiden açtım mı sözü

Varamadığım bir kuytuda

Alırım da boyumun ölçüsünü

Üstelik hengâmenin biri bin para,

Saklandığımda saklısın

Saklımda akladığım bir yürek

Atan değil de solan günbegün

Gülmek için doğmadım ben.

 

 

( Gülmek İçin Doğmadım Ben başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 14.01.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.