Zaruri bir tebessüm,
Öfkeli şarkılardan inen yaşlarda
ölürken şiir:
Öyle ya, mimlendiğine dair nice gölge
Ve hayli yüklü nefsi,
Korkulardan sızan kinayelerinde
Zaman aşımı o yalnız tezahürü kayıp
giden yıldızların
Çıkmışken atlası
Bir de nakşeden gönül yorgunu,
Kibar bir yeti’mde saklı
Dile gelmez ne çok acı.
Babadan zengin katmerli gül,
Anne şarkılarına sevdalı,
Nidaların bağrında biteviye solan,
Görgüsüz bir aşkı da bileyen
Düztabanlı seyri şafağın,
Sancıdan mütevellit gece:
Az sonra devir teslim güneşe.
Saçlarında terennüm saklı kızlar,
Gölgelerinden büyük laf eden
delikanlılar
İndinde iklimin bahar şarkıları,
Geçit töreni adeta ve baş tacı ömrün
Yine o saklı kıtalarda sakıncalı
piyade temsili,
Nifak sokmasa da kader aşkla bezeli
Gönül yarama.
Lanetlerin son durağı,
Asılsızlığın hicabında gizli çoğu:
Z/aman vermeden çalıntı mizacı
nasılsa dünyanın,
Eprimiş gölgelerden de alırken
intikamını.
Sanmakla kalsa keşke,
Sanıp tecelli edenlere yüz
vermediğin,
Dinginliğin emniyet kemeri aslında
Ödemekle yükümlü olduğun bedellerin.
Elinin tersiyle itip de kalburüstü
hükümlerin
Zıvanadan çıktığı o lahit;
Kanıksamaktan ibaret bildik bilmedik,
Kayıp da uçuşan yıldız öbekleri
Yine makberin en şereflisi o kozanda,
Kol kanat germek nasıl ki bir
kıstassa.
Kıymete binen elemin alamet-i
farikası isyanım,
Gölgeleri oynarken tek tanık,
Dibinden kuyu misali sevgiyi ihbar
etme telaşım.
Aldırmaların ihbarını t/aşıyorum
Sonra da set çektiğim dalgalar
aşındırıyor ruhumu.
Telaşenin ayak sesinde gizliyim,
İmlerin isyankâr ve vakur
aymazlığında
Bir yıldızım.
Misallerin devindiği satırlara adadım
madem bu sevdayı,
Bilinmedik telaffuzlarında
insanoğlunun,
Kalburüstü bir yetim’in nazarında
Sek sek oynayan kanat takmış
yıllarım:
Hem de ne uğruna?
Demelerin denmedik mizacı;
Demediklerim kadar yalın bir güzergâh
sözüm ona,
Hani, ellerinden kayıp gider ya…
Demelere mal ettim yine
Ya da bakıp da göremediğim çakıl
taşları
Yüreğinin ektiği;
Bir serenat kıvamında için için
kaynayan
Kazanların dibi tutup da
Sayılı yılların hatırına şu sefil
mizacım.
Kelamı bereketli bir günün izindeyim
belli ki;
Karalar bağladıkça kalem,
Ak düşen dizelere yoğurduğum
En kanamalı serzenişim yine kendime;
Bilfiil devirdiğim hangi şiirse.