Gökler yalan söyler mi?
İçimin ibriğinde,
Kelamın da derdi bin bir imde,
Şimdi satılmışlığın tarhına eksem,
İçimin eksenlerinde aşklar büyütsem:
Her biri elzem bazen de
Münafık baykuşların selama durduğu
Kayıplarımın hüsrana büründüğü,
Patavatsız söylemler dizsem ardı ardına…
Kanatlarımda büyüttüğüm ölü
kelebeklerim
Gelse de dile…
Diyemediklerimin aksanında billur bir
gül’e dönüşsem,
Sehven akıttığım yaşlarla yıkadığım
Yapraklarımı koparsam teker teker…
Büyütmeye ne gerek?
Büyürken hazanın ara katında,
Soluklandığım bir haziran güftesine
Bansam içimi için için,
Çatık kaşlarım nedendir?
Sorsan keşke niçin.
Yine demli, yine nemli,
Maharetse yaşamak,
Seyri seferindeyim,
Yorgun mabedimin.
Kayıtlara şerh düşsem her saat başı,
Ayıklasam taşlarını batan derine,
Makberin güllerinde solsam ben de,
Mahşeri yaşamak da neymiş
Bir ben bilirim
Bir de tokuşturduğum onca delice
serzenişim
Yine biri bin para,
Ayyuka çıkan kara defterde kim bilir
kopardığım
Kaçıncı sayfa?