İnsanların sevgisi bile gösteriş olmuş. Kimse kimseyi menfaatsiz sevmez olmuş. Kimse mutlu değil ama herkes gülüyor. Ağlamayı zayıflık sanan bir milletten ne beklenirdi zaten.

 Herkes hayalindeki kişiliği fiziği hoş görünene uygulama derdinde. Artık kimse huyuna, davranışlarına, kişiliğine aşık olmuyor. Neden efendim diye sorunca elaleme rezil olmamak diyemiyor. Ne de olsa dış görünüş çok önemli ya.

Elalemin sevgisine bile karışır olmuşuz. İnsanın sevdiğini fiziksel görünüşüne göre yargılar olmuşuz. Görünüşü güzel olanı yakıştırmışız görünüşü hoşumuza gitmeyeni yerin dibine sokar olmuşuz. İşin tersi soranda bunu aldırır olmuş. Kişiliğini sevebileceğini hiç düşünmez olmuşuz ama iyi düşünmüşüz. Zaten kişiliğini seven insan elalemi dinler mi ?

İnsan aciz ama bu acizliğinde ötesinde. Seviyorum der birşey hissetmez, arkadaşımsım der bir insanı görünce sana sırtını döner. Ne arkadaşlık kalmış ne sevgi.
Bizim dağ delen Ferhat'ımız vardı. Onu bekleyen Şirin'imiz. Şimdi ne dağ delenimiz var ne bekleyenimiz. Eskiden şiirler peçetelere yazılırdı şimdi yazanı bırak okuyanımız yok.

Ha biz ağlamayı neden çaresizlik sayarız? Dışarıda gülünecek çok mu güzel şeylerimiz var. Ağlamak neden acizlik olsun, insanların rahatlaması varken? Güçlü görünmek ne işimize yaramış, bu kadar gülünecek ne yaşamışız?
Gençler 15 senede 30 kişi sever olmuş. Ergenlik hormunu der geçer olmuşuz. İnsanlar cinselliği aşk sanar olmuş, biz toplum bozuk der olmuşuz. Hakket biz nasıl olmuşuz.

İnsan gerçekten seveni neden sevmez. Aşk bazılarına ağır mı gelir? Belki. Sevilmek mi istemiyoruz? O abi naptın hepimiz sevilmek istiyoruz. Senin sevdiğin dört dörtlük demek ki. Herkes fiziğe aşık olmuş. Talep çok olunca insanoğlu şımarık olmuş. Ee elalemin egosu ile uğraşmaksa çirkine farz olmuş.

Gerçi çirkin deyip geçmeyin. Onun bile egosunu tatmin eden birileri çıkıyor. Dünyada yavşak mı yok ? 

Toplumu merak ediyorsanız oturun ve genç bir kızın sosyal medya hesaplarının mesaj bölümüne bakın. Rönesans tablosu gibi. Herşey ortada.
( Neredeyiz Nereye Gidiyoruz başlıklı yazı seyfullah tarafından 6.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.