İskambil kâğıtlarından üredi sahte düşler,

Peyda olan illet simsarın tetikleyici sanır mısın ki

Üç beş sayılı imge?

Adından mahrum enginlerin gücünde evren aslında

Mabet bilinesi bir aşkın kerevetine sığınmış,

Makberi uykularında yol bilmiş.

 

Kutsal sancılar doğuran aryaları aşk meleğinin,

Sefa düşkünü işkilli üç beş cümle,

Bölük pörçük gölgeler yine yüreğin ifratı.

Birazdan çalar saatin alarmı,

Açmazdan evvel düş penceremi azıcık uyumalıyım:

Uyuyup büyüttüğüm acılarıma kurulmalıyım sonrasında,

Serkeş tınısında sevdanın

Azıcık daha burkmalıyım iç sesimi

Merdanesinde ömrün,

Kuytuların gizeminde son sürat sevmeliyim.

 

Yakalanma telaşına iz süren benliğin

Artık neyse cüret ettiğinin de biliNcinde

Çözülmeli prangaları yüreğin,

Der top olmuş bir cümlenin yüzü suyu hürmetine,

Tokalaştığım ateşi ile hasretin

Bağdaş kurmalıyım pervazına ömrün.

 

Kaygılarımı çıtlatıyorum,

Bir bedelden bir de riyaya düşen yolu insanlığın;

Belli ki dünde saklı yorgunluğun kırık kulpu

Yine yorgun yine esefle kınandığım

Gönül gözümün nuru.

 

Rüzgârı katık yaptıkça yaş(s)ına yüreğin,

Kayıp bir dürtü misali edindiğim son mertebe:

Varamadığım yakaların,

Sırrına eremediğim ruhların,

Gönülsüz surelerine eşrafın,

Yetmedi yitik matemi evlat edinmiş bir cüsseyim:

Hayli yaslı hayli dolgun bir yürekte

Şişen gölgelerden edindiğim o intiba.

 

Sözler anadan üryan,

Sicim misali dolaştığım minval,

Hayli de meşakkatli bir günce,

Yine seyreldiğim yine serpildiğim

Yine döktüğüm peşi sıra

Kâfir imlerin tedarik bildiği,

Yaralı yüreğin tekbir bildiği,

Anlamsızlığın da göze kaçtığı bir çapak adeta

Varlıksızlığımın meali.

 

İzbelerde kayıp ne çok melun vicdan,

Ne çok isyan yüreğin karası,

Hakkın gözünde yokluğun tecellisi

Gönül gözümle gördüğüme kani

Yine de surelere ihanet eden kâfirin beyanı onca hezeyan,

Bir gönle girmek kadar meşakkatli mi de,

Seviden bihaber dillerin lehçesinde

O boş vermişlik?

 

Az sonra kör olacağım:

Islah olmaz bir temenniyim işin aslı,

Varlığımdan doğan kehanet,

Yüz görümü bir milatta uğradığım hezimet:

Yok oluşlarımın sancısı,

Varlıktan uzanan bir keramete asılı bir günce kadar da

Asılsızım.

 

Düşkün hecelerin himayesindeyim,

Sarkıtın damlayan haznesi tek sığınağım:

Yok olmaya aday bakir bir geceyim;

Az sonra doğacak umutlarımın şeceresini

Tutarken Tanrı,

Her ölü imde terk edilmişliğim,

Her yürekte uğradığım hezimet,

Perdelerim sıkı sıkı kapalı

Oysaki açık tuttuğum penceremde

Buyur etmiştim sevgiyi ve saflığı.

 

Gelip geçti, demekse

Olmaz mı yüreğin ifratı

Bir de baş koymuşsam sevdaya,

Affetsin beni Tanrı.

 

Sükûtun alfabesinde konuşlu bir zikrim,

Zehri sevdadan mütevellit bir kıyam belki de

Uğradığım her kıyımda

Yüksek rakımlı bir vazgeçişim,

Dünde saklı ördüğüm yaraların vebali,

Taşların dahi olurmuş demek ki yürek yası.

 

Densizliğin raconuymuş sevmek,

Erip ereceğim hidayette saklı aslında

Arz ettiğim yürekte saklı tuttuğum sair ihanet,

Yine de bedellerine razıyım,

Sevmekle iştigal bir ömre koymayı dilerken

Ansız bir nihayet.

 

Sabrın da haznesine konuşluyum dünden beri

Dünümü gün,

Günümü yarın bellediğim bir özne olsam da

Gizli bir tümceyi rahmet belleyip,

Sonunu getiremediğim onca hikâyede demlenip de

Gönlü sükûta erdirdiğim.

 

( Sahte Düşler... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 2/7/2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu