Kulak tırmalıyan cırlavukların konçertosu çoktan durdu.
İkinci konçertoya başladı vırak vırak kurbağalar.
Kulübemin çinkosuna birkaç damla vurdu.
Bir baktım yaz bitmiş,hayatım son bahar.

Aklımdan çıkmayan çocukluğum dikildi karşıma.
Paçaları kısalmış,rengi solmuş pantolonum.
Yine dalıp gitmişim kara lastikler satan çarşıma.
Hiç patlamazdı hayalimdeki balonum.

Evin en küçüğüydümya ben,kırıktı hep bilyelerim.
Saklanacak yer arardım gürleyen göklerden.
Şimdi sağanakların senfonisini içer hatıra kolyelerim.
Bu lavgar çinkoları yıllardır tanırım ben.

Seller coşup coşup gelir Fındıkpınar'ının yolunda.
Bir zamanlar bir solukta çıkardım bu yokuşu.
Bir de nara atardım tam yokuşun belinde.
Kaçırırdım çevremdeki kurdu,kuşu.

Bu sonbahar merdiveni azalsa bir basamak.
Şimdi birinci dostum koltuk deyneklerim.
Hala güzel çinkodaki tıkırtılarla yaşamak.
Eşim bekliyor mezarlıkta,ben tıkırtıları beklerim.


Cırlavuk=Ağustos böceği
Lavgar = çok konuşan,gürültücü
( Tıkırtılar. başlıklı yazı orhan-semiz tarafından 22.12.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.