Zıpkın misali tornası yüreğin;

Sükûtu delen ölü yanımda saklısın:

Gölsüz hüzünler çaprazında devrini süren yangının;

Gözlerden ırak safi yalnızlığım:

Olmazın oluru bir girdaba peşkeş çekerken

Akbaba yalanları,

Çiy tadında uslanmaz yaşlarım.

 

Sandığımdan da öte

Saklı tutarken mehtabı kör bir lehçede

Dingin cumhuriyetlerin patavatsız talanında

Köşe bucak süpürürken devrik yalanları:

Bin bir külfete sığdırmak,

Yetmedi külünü yangına teslim etmek:

Yine de vuku bulan titrek gölgenin

Asılı kancasına işlerken gergefi;

Adsız bir sanıda dillendirirken bilinmezi.

 

Meskeni bir rabıta;

Kayıtsızlığı kayıp bir kıta;

İşte yakaladım derken,

Tufana kapılan kim bilir kaçıncı coğrafya?

 

Tınısına rehin verdim vereli,

Ucu kırık pergelin seferi ehliyeti:

Bir mimden ziyade

Miadı dolsa da zifiri bilmece;

Yeknesak bir kelamda kaldım mademki tutsak;

Def etmeden gıybeti,

Çalakalem yaşamak maharet mi de

Yüksündüğüm her acıda mesken tutmuşum

Yüreğin neferini.

 

Tüneyen ansızlık,

Türeten hegemonya,

Meşrebine gizlediysen yasını:

Ya saf tuttuğuna yan ya da

Dolan kadar miadı, doldur küpeştesini

Rahvan bir hutbede demlenmeye ant içmişken.

 

Solsan da soldurma,

Sonradan pişman olacağına

Sakla soluna en saf yanını:

Ya da bakir bir cümleye meylet

Bir gölgenin şahitliğinde,

Meşk eyle yüreği,

Peşkeş çekerken hazan,

Dilinde kekremsi bir tat olsa da aşk

Ve sığdır sığıntı kimsesizliğini

Beyhude ve terk edilmiş bir güfteye:

Asla da sonlandırma çocuk telaşını.

 

Bir rivayete bağlasan da ümidini:

Hani olur da çektiğin resti görmez kaderin,

Densizliğin dik alası ey gönül,

Sindirmeden evreni,

Sinene koyduğun tek çakıl taşı:

Belli işte, bir anı dünden,

Andığını dile getirmese de ettiğin sitem.

 

Lahitte bir ceset,

Dilinde lanet bir tezahür

Yine yoksunluğun izbesinde

Kisve bir cehalet:

Son durakta ettiğin hangi hutbe ise

Seferi yüreğin telaşı,

Gönülsüz bir kelamdansa

Nasıl da makbul dost yüreğin vefası.

 

Gün de uzun ömür de:

Sus gelen bir rehavete bürünmek mademki tefekkür,

Sırma saçlarında kaderin

Uzadığım anbean boyutsuz düşlerim.

 

Düşe kalka büyümedim be anne,

Tokadın nefesini asla hissetmedim tenimde:

Ya şimdi?

Hadi söyle, günahsızlığım mıydı da

Sükûnu yâd ettiğim her gecede

Esaretin vuku buldum anlamsızlığın bucağında

Bağdaş kurdum

Ve takıldı aklımın kancaları

Islak ve kısık bir lehçede…

 

Ya müdahil olduğum hüznün,

Söyle;

Kaçıncı peşrevi,

Adımı dahi unuttuğum bağlı basiretim yaftalanmaya

Doyamazken günbegün,

Seyri seferi belli ki

Ödemeye doyamadığım vebalin.

 

Boyutsuzluğumdan mesulsem başım gözüm üstüne:

Yine de varsın yâd edeyim

Sakil ve sefil meşrebimi

Tümsek bildiğim hangi izlekse esir düştüğüm,

Boğulmayı da mesken bileyim,

Bile bile bilediğim aşkın kör yüzü.

 

( Bir Gölgenin Şahitliğinde... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 22.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.