* Sen Yoksun *


Ah... hüznüyle inleyen gonca gül
hasretini öpüyorum dikene dokunur gibi
öyleyse kanıyorum sana  yargısızca.


Hâlâ silmemişsin içindeki fırtınaları
dur! bu kadar zalim olma
gizemli sabahlarımı bana bağışla
ben kanayan bir yarayım
bir dokun sineme  gör istersen.


Seni başka gezegenlerde seyretmeliymişim meğer
geçtim tüm sokaklarını bu  şehrın
senden yana  hiç bir şeye rastlamadım
oysa, bu kentte nice baharlar nice hazanlar yaşadık.


Gurbet akşamlarında öğrendim acıların hasını
hüzünlü bir şarkıda geldim sana
sıcağına soyunurken binlerce  lale açtı, her gülüşünde

ben yalnızlığımı  Körfez'in sularına taşıdım
kaç limanda seni bekledim
acılarıma acı katan  dilber
durup durup maziyi bana anımsatma.


Bilirsin sana  tutkunluğumu, inceden inceye
her kese anlattım
akıttığım gözyaşlarımdan öte  ne kaldı.


Sen duygularımı bilemezsin, hasret taşır yüreğime
ben kimsenin uğramadığı bir ada olmuşum 
kıskanmışım seni, 
kıskanmışım martılardan
şimdi  yoksun
söyle, hangi okyanuslara dökeyim gözyaşımı.


Nuri   Dağdelen
Özdere-İzmir

( Sen Yoksun başlıklı yazı Öz tarafından 11.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.