Duyduğum Derin Bir Sancı
Davetsiz hicranımla ağlarken
Mutluluğum giderken bana el salladı
Boş yere hasretin kapısında beklemedim
Vuslat uğrar diye gece gündüz nöbet
tuttum
Heyhat ne vuslat uğradı
Ne parça mutluluktan bir rüzgâr esti
Hicranım yüreğimde bir hançer
Duyduğum derin bir sancı
Suskunluğum bir isyan
Nisyan seninle baş başa
Bu sokaklar gönlüm gibi boş
Arasam da yok bir parça hoşluk
Her yanım boşluk bir uçurum
Bir birinden kopmuş sevdalı yürekler
Benim gibi sokaklarda
Bin bir feryat içinde
Saklanırken karanlık
İzbe köşelere gözlerinde yaş
Avunmaya çalışıyorum
Avutmaya çalışıyorum
Duymuyorlar beni
Gönüllerinde hicrandan sancı
Duydukları hasret
Aradıkları ise vuslat
Umutların kanatları kırık
Kanlar akıyor damla damla
Bir keder bir heder
Herkes derken yeter terk edilmişlik
sancılarına
Sancılar sokaklarda nöbette
Kol kola söküp atılmayan hançer
Her bir hicran sancısıyla
Bu gönülleri teğet geçer deler
Barikatlar vuslatın önünde yıkılmaz
dağlar
Yıkılmaz dağlar varsa
Bilmez mi o dağlar
Bu gönülde seven aşk vardır
Barikatları kuranlar bilmez mi?
Barikatları yıkmaya sevdalı gönüller
vardır yıkar
Yar vardır yar için yar olmaya talip
Gönlüne habip olmaya can atan can
Hicran kapısını açan bilmez mi?
Bu hicran kapısında vuslatı bekleyen
Gönülde cana can olacak âşıklar vardır
candır
Aşkı yaratan Yüce Rahman
Onu taşıyacak sarsılmaz bir gönül
yaratmış Rahman
O gönlü yıkmaya çalışanlar
Onu Yaratanı unuturken
Aşkın yıkılmaz gönül kalesinde
yıkılacağını bilmez mi?
Yıkılan bir an gönülde olsa yıkılan
gönül değil
Hicranın sancısı ile vuslatı beklerken
Sancıların ovasında çelikten örsle örselenirken
Olmazları oldurtmayanın
Rahman olduğu idraki çelikten sabırla
gönlünde
İdrakle yeniden doğuşla var oluşla
Ahirette vuslatın cennet kokusunu
hisseder
Hissettiren Rahmandır
Her düşüşler
Yeniden dirilişle
Aşkın deryasında gülümsemelerle
Gönüllerde yeniden doğar
Her gönülde doğan coşar koşar var
olmaya
Var olurken yeniden can olmaya vuslatı
anlatmaya koşar
Mehmet Aluç © Kul Mehmet