Netameli bir hava birikmiş şehrin çatısına
Yağmur çatılara intihar kelebekleri gibi düşüyor 
Yaralı bir hayvan gibi uluyor gökyüzü
Sanki şehre Beethoven den bir senfoni yağıyor

Odamdayım…
Kuş uçmuyor kervan geçmiyor içimden
Kılıcını teslim etmiş o mağrur komutanlar gibi bezgin
Her an patlayacak bir fırtına gibi suskunum
Klavyem düşman gibi bakıyor bana
Şiir perisi benimle konuşmuyor
Bense ona küskünüm

Anahtarı kaybolmuş bir kilit gibi duruyor dudağımda imgeler
Sesim tedirgin 
Sessizliğim tehlikeli
Kaç gecedir böyle soluk soluğa yım 
Böyle paramparça
Bilmem kaç desibel ölçüde tiz bir martı çığlığı kopuyor
Dokunduğum an tuşlara 

Kendini öylece bırakıp ta içimde giderken ne çok ben götürmüşsün
Ne çok ölmüşüm ben sana böyle
Ne çok kanamış ım  
Denize kavuşmak isteyen çılgın şelaleler gibi 
Uçurumlardan hep sana akmış ım

Gücüm yok artık senin denizlerine akmaya
Gücüm yok... 
Her şiire kızılca kıyamet yokluğunu yazmaya

İçimde bıraktığın boşluğa düşmekten yoruldum
Gelmeyeceğini bile bile yollarını gözlemekten
Şizofren şairler gibi... 
Kendi kanımla, senin adını duvarlara yazmaktan 
Kürümüş bir cesede, s e v g i l i m diye 
Sarılmaktan yoruldum

Son bulsun artık bu sonu olmayan heyula
Her konuştuğumda bir ağıt gibi dökülmesin dudaklarımdan sesim
Paslı jiletler gibi kanatmasın beni 
Efkar yüklü şarkılar 
Kan kusmasın şiirlerim

Bitsin bu siyahlara bürünmüş matem mevsimi
Kurusun gözlerimdeki nem
Bir fay hattı gibi çatırdayıp durmasın
Deprem üstüne deprem yaşayan 
Düş ülkem





( Şizofren Şairler Gibi başlıklı yazı gölge06 tarafından 4.08.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.