Ayrıntılardan ayrıldıkça ve açıldıkça

Enginliklerin minvalinde bir kum zerresi…

Hicap yüklüyüm ezelden,

Nifak sokan gölgelerden yana tüm derdim:

Sakil öfkemde saklı beyanatı yüreğin:

Kıblem ve sağım solum nasıl da

Rahvan bir tedirginliğe meylediyor:

Rahman’dan ayrı düşemem

Düşsem de gözlerden;

Dinginliğime rest çekemem epeydir.

 

Hezeyanı kayıp bir yörünge şu benlik:

Ayracından yüksündükçe

Nükseden ayan beyan bir yalnızlık.

Kalabalığın hiddetinden uzak olabilsem keşke,

Kuytu gecelerde rahmeti yüklenmekten gayrı

Ne dilerim?

Ne dilerim sevginin mağlup gelmediği

Bir pervasızlıkla sıdkı sıyrılmış evrenin

Kayıp boyutu,

Boyutsuzluğumdan belli tüm çekincem,

Sarmalında ömrün,

Dilimde tek lehçe:

İç güveysinden hallice,

Demekle eş değer,

Kaybolmaktan yana olmasa da kaygım,

Bulamadığım tesellisi anne yüreğinin;

Gök gözlü meleğimden yüreğime düşen…

 

Sığıntı sığlıklarda;

Göreceli sevdalar:

Yanılgı hem de her daim,

Sanrılarla kuşanmış yeryüzü:

Tilkilerin isyanı devrik yüzlerde

Hanidir maskelenmiş kayıp izleklerde

Adı sanı noksan rotasız bir mağlubiyet,

Yüreğin sakıncalı ihlalinden bu yana,

Yüz sürmeye ne gerek?

 

Densizliğin hırçın telaşı:

Rast gele, deyip de başlamak sıfır noktasından,

Tümden gelen bir serzenişi yüklenip de

Meyletmek en dar açıda:

Üçgen çeperi yüreğin,

İnadı inat gölgelerden medet umduğum:

Asilim, asalım hatta asılsız.

Yanlışım, yalnızım, yansızım

En az meleklerin saf tuttuğu iki omzum kadar üstelik.

 

Kerrat cetvelinden çıkardığım hangi sayıysa

Ve hangi asılsız, pervasız öngörüde koşullandığım

O titrek ve ürkek sessizlik ise:

Saydım sayalı eksik çıkan,

Çaldım çalalı aslı astarı olmayan

Mağlup bir notayım:

Gamsız ve duraksız…

Keşke ah, keşke yüklenmesem ben de gamları,

Yüksünmesem kendimden

Ve soyutlanan benliğimden arda kalan…

 

En nazenin kelime: Anne;

Sanrısız ve asil bir tekerleme;

Niyazım tek tetikleyicisi yüreğin,

Kıymete binen o tasavvur yine sevgiden yana dopdolu:

Gönül gözümden yansıyan bir badireye rast gelmişliğim;

Hem de çalıp söylediğim en güzel ninni:

Sıcacık koynunda tüm biçareliğimi unuttuğum

Tek lehçe.

 

Sakıncalarını yonttukça evrenin

En haz ettiğim kayıp gölgem.

Solumda taşıdıkça

Ve soludukça sevgiyi;

Kıblede tavaf ettiğim sarmalında tek hutbe.

Sessizliğimin beyanatı yine Yaradan’ın gözünde:

Doyamadığım nasıl bir sevdaysa,

Yüreğin ikrarı yine o soluk izlek gözlerimde yaşattığım

Ve yaşamaya doyamadığım

Yaşadıkça yüklendiğim şükrü

Sığdıramazken yere göğe.

 

Kırağı çalan her şarkıda

Kaybolduğum her dönemeçte

Ve gözümden sakınırken seni…

Varlığımdan ötesin, varlıksızlığımda tümlenen benliğim;

Yine seninle, sadece nefesinle;

Ellerimi sakın bırakma anne.



( Teselli başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 9.07.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.