yaşamak aşkım senin o gözlerinde kalbinde ulu çınar gibi büyümektir,
ruhunun derinliklerinde unutulmaz olmaktır,
yaşamak aşkım seni yaşamak ,gönül sokağındaki tüm lambaları aydınlığa yakmaktır
gün gibi ellere inat gebe kalmaktır sende
seni yaşamak seni aşkım hiç tükenmeden kurumadan nemli dudaklarında çehrende simana 
ağaç kökü gibi punçak atmaktır,
seni yaşamak aşkım seni yaşamak hıca hınç bir rüzgar gibi tepeden tırnağa sel gibi damardan damarlarına akmaktır,
seni yaşamak seni aşkım bir güneş sıcaklığında o güzel burnuna çicek kokuları doğurmaktır,
hep kekik kokularında papatyalarda yataksız yorgansız otlar üstünde sevişmektir
ve o güğüs kafesine hapsolmaktır ebediyen
ya sen 
ben o muhteşem gözlerine esir yaşarken ,hazin öykümü yazıyorsun,
umudsuz dudaklarımın hazin yaprağına gurbetten iğneli tenimi dikiyorsun
oysa seni özledim

şu hayatta güneş ay yıldızlar deniz ağaçlar vede çiçekler güzel de 
o güzeliklerle yaşarken tek eksik sensin aşkım
sensiz tadım yok be içim acıyor aşkım içim yanıyor 
doğum sancısı çeken anne gibiyim aşkım nur topu gibi sevda doğurdum eteğine
uzattım ellerimi de 
bir tutanım kanat gerenim yok
hep hayatta kestane sakızı gibi çiğnendi gelmişim geçmişim
nasır söktü tenim de bir el uzatanım olmadı
ah ah aşkım can yoldaşım sırdaşım gültanem
seni sevmeyi senin için ağlamayı uykusuz kalmayı başardım da 
gönül kapını açmayı başaramadım
şimdi aşkım şimdi ben hasretin bakışlarında mum gibi eridim
sen artık islerimde öpüşeceksin
ve bir daha hiç bir aşk sevdanın üstüne tükürmeyecek
işte o gün izmartim kirpiğini silecek

irfan kökten


yaşamak aşkım senin o gözlerinde kalbinde ulu çınar gibi büyümektir,
ruhunun derinliklerinde unutulmaz olmaktır,
yaşamak aşkım seni yaşamak ,gönül sokağındaki tüm lambaları aydınlığa yakmaktır
gün gibi ellere inat gebe kalmaktır sende
seni yaşamak seni aşkım hiç tükenmeden kurumadan nemli dudaklarında çehrende simana 
ağaç kökü gibi punçak atmaktır,
seni yaşamak aşkım seni yaşamak hıca hınç bir rüzgar gibi tepeden tırnağa sel gibi damardan damarlarına akmaktır,
seni yaşamak seni aşkım bir güneş sıcaklığında o güzel burnuna çicek kokuları doğurmaktır,
hep kekik kokularında papatyalarda yataksız yorgansız otlar üstünde sevişmektir
ve o güğüs kafesine hapsolmaktır ebediyen
ya sen 
ben o muhteşem gözlerine esir yaşarken ,hazin öykümü yazıyorsun,
umudsuz dudaklarımın hazin yaprağına gurbetten iğneli tenimi dikiyorsun
oysa seni özledim

şu hayatta güneş ay yıldızlar deniz ağaçlar vede çiçekler güzel de 
o güzeliklerle yaşarken tek eksik sensin aşkım
sensiz tadım yok be içim acıyor aşkım içim yanıyor 
doğum sancısı çeken anne gibiyim aşkım nur topu gibi sevda doğurdum eteğine
uzattım ellerimi de 
bir tutanım kanat gerenim yok
hep hayatta kestane sakızı gibi çiğnendi gelmişim geçmişim
nasır söktü tenim de bir el uzatanım olmadı
ah ah aşkım can yoldaşım sırdaşım gültanem
seni sevmeyi senin için ağlamayı uykusuz kalmayı başardım da 
gönül kapını açmayı başaramadım
şimdi aşkım şimdi ben hasretin bakışlarında mum gibi eridim
sen artık islerimde öpüşeceksin
ve bir daha hiç bir aşk sevdanın üstüne tükürmeyecek
işte o gün izmartim kirpiğini silecek

irfan kökten
( Karamsar Sevda Sokağı başlıklı yazı GÖKKUŞAĞI55 tarafından 20.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.