1
Hüzün balçığında kayıp
imler,
Hayli tedirgin o yüksek
ökçeli sessizliğin
Hicap ettiği bir
yakarışa sığamazken,
Günü birlik hâsıl olan
sevinç yüklü sitemlerden arda kalan.
Pervasız, fazlasıyla
arsız, sırıtık gözyaşı,
Simetrik pervazı
indinde hiddet kadar keyfe keder
Mağdur bir husumet
nasıl da akla zarar:
Bir edim, bir mizaç;
Hani nerde yüklendiğin
vicdan?
Sondan başa saysan da
üçer beşer
Ve bulsan en muğlâk
rotada
Ve sorsan da keşke:
Nerede kayıp
insanlığım,
Tehdit eden demli bir
öfkeye kurban verdiğim?
Günbegün satılmışlığı
ruhun
Hanidir kölesi iken
cehennem bekçisi kara meleğin…
Tek bir dua olsa keşke
yüreğin esintisi hatta
Tek bir esinti nereden
geldiği değil
Ne amaçla serinlettiği,
Hele ki nifak sokan
masumiyetle olan izdivacında
Kayıp iken tekeri yenik
miğferimin
Adı olmayan bir kıtada
esir düşen
Hangi ahali ise
gönülsüz bir hutbede
Ardı ardına dizili
sessizliğin…
Metruk düşler ki
mihrabın pervazında,
Gönülden sureler,
dilediğimle muktedir;
Muteber imlerin
tedirgin solgunluğunda
Gönle aşk yükleyen.
En dingin gölge belki
de rast geldiğim,
En soylu hazine dünden yadigâr
genlerimde yüklü
Ve hayli ölgün bir günü
milat bilen bir suretten ibaret
Revnak bir gülüşün
hüküm sürdüğü gönüllü bir tevafuk,
İmlere hidayet
yüklediğim,
Dünleri yarınlara
taşıdığım.
Hangi hikmetse an’ı
solduran
Hangi kefaret ise
yükümlü tutulduğum,
Belki demek kadar da
keyfe keder bir hitabet
En nüktedan seyri
gönlün keyif sürerken,
Gündönümünde yitip
giden özleme dair
Bir serzeniş vakıf
olduğu kadar mizacın
Yeknesak sefilliğinde
kurban ettiğim bir sevgiyi
Rahmet bilmekten aciz,
Sona ramak kala
Başını hepten
kaybettiğim kırgın bir tümceden
Medet ummaksa akla
zarar.
Görkemli seyri mahşer
öncesi
Kıyama durduğum bir
rahmetin güncesi:
Sürmeli gözü saklı
zamanın,
Kayıp sarkacı hepten
dağınık şu nizamın,
Yerli yersiz ısrarı
heybetli bir var oluşun
En saklı yarısı,
Yarım kalmışlığın düş
perisi.
Titrek sesi gamzeli
gülüşlerinin,
Vakur bir aldatılış
olmalı payidar kıldığım,
Ansızın sızan bir
yaradan o densiz acım,
Serin bir rüzgar nazlı
nazlı,
Ölümün izafi bir
serzenişi adeta.
Serzeniş yüklü göğün
çatısında
Kıyama duran rahmeti
melek düşlerimin
Asılsız sızısı demli
bir yoksunluk,
Varlığımın tekil
mahremi yitik bir yıldızdan
Arda kalan o toz
bulutu,
Gölgelerin hezeyanında
mabet bildiğim
Kucağı yalnız imlerin
terk edilmişliği kadar
Ayan beyan.