Şafağın
alnıma düşmüş kızıllığında baktım kendime
Ülkemin
her tarafı boyandı şafaktan kızıla
Kuşlar
uyanırken mahmur mahmur kanatlarındaki şafakla sabaha
Bir
ben sana uyanamadım şafak bakışlım
Saçlarına
tutundum uzattım şafağa sessizce
Gezdik
şafağın kanadında sen kucağımda
İşte
ufukta ben yitik yüreğinde ağlıyorum
Sen
yoksun yanımda yine uykudasın
Ben
ise yalnızlığımla başındayım ağlıyorum
Gözlerimde
yaş damlarken yanağına
Uyanıyorsun
telaşla yüzüme bakarken masum
Titrek
hüzünlü mahcup
Titrek
ellerinle silerken gözyaşlarımı
Bir
buse bir cennet kokusu yanaklarıma kondururken
İşte
ben gülüyorum yine seninle beraber
Senin
yüreğin benim avcumda
Benim
yüreğim senin yüreğinin içinde
Alıp
koyuyorum göğsünün içine
Yüreğimdeki
deprem durdu o an gülüşünle
Usulca
açıldı gönül kapım içinde yine sen vardın bende yanında
Utangaçlığının
saflığı yüzünde bir bahar çiçeği gibi açmış
Kokusu
gönlümü sarmış
Öpüyorum
anlından
Sana
hasret sana tutkun bir sevdayla gönlümü öpücük diye konduruyorum
Öpücüklerim
kelebek oluyor konuyor gönlüne
Yüreğimiz
tatlı bir serinlikle sallanıyor
Yalçın
kayaların üzerinde uçarken
Kartalların
kanat sesi güneşli ufka doğru kanat çırparken
Yuvasındaki
anlamsız sıcaklık çarpıyor yüzümüze
Bir
o kadar soğuk sıcaklık
Ürkek
paramparça
Sarılıyorum
sıcaklığına beni saran
Göğsündeki
pamuk tarlasına yaslanıyorum
Uyuyorum
dizlerinde
Uyurken
gözlerim az hafif açık
Bana
bakarken gülümsüyorsun
Bir
bahar gibi
Bir
düş hayal gibi
Merhameti
ile alemi kaplamış bir dünya gibi
Bir
çocuk gibi
Yakalıyorum
onları avuçlarımla
Saklıyorum
göğsümdeki avucumda
Kefenlenir
mezara konulurken
Açacağım
göğsümdeki avcumu
Bu
gülümsemelerinle
O
karanlık mezarımı aydınlatacağım
Seni
anlatacağım toprağa
Sen
olacak toprak yine
Künyemi
seni seven aşık diye okuyacaklar
Sendeki
güzelliği sevgiyi aşkı görünce yaklaşacaklar ışığına
Gülümsemelerin
susmasın hep gülümse diye sana göz kapağımın altında bakıyorum
Uyanmıyorum
hep bakıyorum
Ayaklarımın
ucunda ta başıma kadar sarıyor beni sımsıcak gülüşünün sıcaklığı
Sarıyor
beni bir zırh gibi
Uyanmak
isterken
Uyanamıyorum
Üzerimde
bembeyaz kefenim
Toprak
altında üzerimde toprak
Gülümsemen
bir ışık içeriyi kaplamış
Anlıyorum
Senden
önce ben girmişim mezara
Ama
sen ağlama ne olursun sana demiştim ya
Sen
ağlama hep gülümse
Bir
ömür boyu yaşattın beni gülücüklerle
Sen
daha fazla yaşamalısın
Yaşatmalısın
etrafındakileri
Seni
görenleri sevenleri
Eşini
dostunu tüm gülücüklerinle
Ben
bekliyorum seni
Sen
acele etme
Gönlümün
avucunda
Gülüşlerin
vardı
Onları
açtım koklayarak
Gülüşlerine
bakarak
Seni
yaşıyorum hala kollarında dizlerinde göğsünde
Zaman
seni ellerimden alırken
Çekip
senden gittiğimi düşünme
Aç
gönül kapının kapısını ben oradayım
Bir
yanımı içine sakladım
Senin
gülüşlerinin gölgesine sakladım
Aç
bak ben oradayım seninleyim
Elini
uzat saçlarına ellerimin sımsıcak izleri hala duruyor
Dokun
hisset beni
Dokundun
saçlarına
Gülümsemelerinin
sıcaklığı ta buraya kadar geldi
Bir
güneş gibi doğdu
İşte
hep böyle gülümse
Mehmet
Aluç-Kul Mehmet-