Dudakları mağrur ufuklara,

Zemheriyi giydirdik,

Üzerine örttük kapıları

Yağmur denizinin

Bembeyaz renkleriyle

Önce kuşlar üşüdü

Sonra yalnız yürekler.

 

 

Buğulu camların arkasında

Türkülere tutulduk

Kireç tutmadı odalarımız

Ve seccadenin kıblegâhında

Hakk’ın rahlesine durduk

Şaştım birisi aç iken nasıl uyurduk.

Ayaklarımızda kutuplar kudurdu

Ayaz tutarken

Ellerimizde gökyüzü...

 

 

Sığırcık kanatları dökülür

Gözyaşı dolu çocukların gözünden

Sarkıklarla dolu balkona

Bir  yaramaz kedi düşer 

Hayat üşür

Nefes üşür

Ten üşür

Kulaklarımızı tıkar

Kıvrılıp sarılırız kimsesizliğimize

 

 

Sokak başı ağladı çocuklar

Moraran parmaklarına

İsyan etti tırnaklar

Ciğerlerine sırnaştı  gözyaşları

Soğuğun siyahına büründü

Kıpkırmızı yanaklar.

 

Teni zamana çatlamış

Pencerenin arkası

Kum saati döküyor tanecikleri

Dışarıda donarak dönüyor dünya

Sobaya bir odun daha at

Aklın kalmasın sokaklarda!


 

ÂDEM EFİLOĞLU

( Buğulu Camların Arkasında başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 4/2/2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.