Şiir etkinliği ilanını okuyunca eşime gidelim mi teklifini yaptım.Kimseyi tanımıyorum,orada sıkılırım şeklinde pek niyetli olmadığını belirtti.Benim de ikinci olacaktı böyle bir etkinliğe katılışım.Neyse uzun çabalarım sonucunda gitmeye ikna ettim.Katılımcıların listesine bakıp tanıdığım var mıydı.
  Cuma sabahı erken kalkıp İzmir'e oradan da Denizli otobüsüne binecektik.Bir yandan yağmur,bir taraftan da evin küçük kızı Pekmez manalı manalı gözleriyle bakınca bizim hanım gitmekten hemen vazgeçti.Sen git ben kalayım demeye başlamıştı.O gözler karşısında....
  İzmir'de bileti alınca ,tamam artık gidiyorduk.Bekle bizi Denizli geliyoruz,dedim içimden.
  Arabamız yolda ilerlerken yeşillikler , ara sıra yağmur yağıp,bir açıyordu hava.
  Zeytin ve çam ağaçları uğurlar gibiydi sanki bizi.Yol boyunca bazı ağaçlar çiçek açmış.Kimi pembe ,kimi beyaz.Her halde şeftali,erik ağaçlarıydı.Lafı bile ağzımızı sulandırmaya yetmişti.Sulu ,sulu şeftali ekşi erik meyvaları.Daha önce yazdığım bir şiirimdeki dizeler aklıma  geldi.
           Erikler çiçek açarken,
           Dişlerinizde o ekşiyi..
  Aydın'a doğru yaklaşınca o Kurtuluş Savaşında ki efelerimiz aklıma geldi .Dünyanın dört yanından gelip bu güzel yurdumuza saldıran düşmanlarımıza hak verdim.Cennet gibi bir yurdum varken ...
  Şirin Nazilli de o yazıyı okuyunca acaba buraya mı yerleşsem.<<Türkiye'nin en uzun yaşlıların yaşadığı yer>>
  Yeşillikler arasından;incir ağaçları,portakal bahçelerinden geçerken.Bazı ağaçlarda hala portakallar duruyordu .Belki de bizim için ayırmışlar gelip koparsınlar diye kim bilir..
  Yerleşim yerleri bir birlerine çok yakın olduklarından ,sık sık trafik lambalarından arabamızın durmasına neden oluyordu .
  Lisedeyken yıllar önce Denizli'ye okul gezisiyle gitmiştim.Denizli için bir şiir de yazmıştım.

                               DENİZLİ
  

          Katmer,katmer güller açmış,
          Açmış da güzellikler saçmış .
          Denizli'nin horozunun ,
          Ötmesi de bir başkaymış .

          Denizli'nin altı suymuş,
          Suyun üstünde dururmuş .
          Ağaçlar ,akarsular ,bahçeler ,
          Ondan orada bolmuş .

          Güzel yermiş vesselam .
          Bolluk içinde insanlar .
          Pamuk tarlasında kadınlar ,
         Giysileri,elbiseleri toplar...


Dağa yaslanmıştı Manisa gibi.Uzaktan gördüğümüz.
          Önce karlı dağları karşıladı Denizli'nin,
          Üşütmedi soğuğu sıcak kanlıydı insanları ...

Arabamız garaja girmişti,hemen valizimi alıp telefon açacaktım biz geldik diye .Tanımıyordum çünkü karşılayacak olan arkadaşları...
           


 
( Denizli Seyahati 1 başlıklı yazı HasanÖzaydın tarafından 7.03.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.