İçim zemheri benim

Suçu koşulsuz sevda

Yarına mutsuzluklar ısmarlandıkça

Ölmek lazım ara sıra…

 

 

İçimdeki hapishane de

Uyutmalıyım yüreğimi 

duygularımı...

Yada kaçıp kurtulmalıyım hepsinden

Yazsınlar tarihin en kanlı firarını…

 

 

Öyle zamansız bırakma ellerimi diye

Dualar sürürdüm ardına

Hani özlemlerin gitgide çoğaldığında

Hep hüsrana yenilirken bekleyişlerim…

 

 

İçimin yangınlarını tüketme

Tüketme gözlerime düşen buğuyu

Tüketme dudaklarımın küfürbazlığını

Gözpınarlarımın isyanını 

tüketme…

 

 

Belki yıldızlar dökülürdü saçlarına

Körfezin kıyısında, 

Harikalar diyarında

Usulca pençelerini geçirirken zaman

Uzaktan sevmelerime zaten aldırma…

 

 

Susunca susuyor kelimelerin

Zaten sussun  

kimse bilmesin içinin ağusunu.

Pencerenin kenarında 

nefesinin buğusunu

Güneşsiz bir geceye sakla…

 

 

Bir yemine gizledim geleceğimi

Seni

beni 

kaderimi

Gömdüm yüzümü karanlığın içine

Bekle  içine doğacak güneş sanma diye…

 

 

Özlemin soluksuz sabahında

Yarınsız adadığım günler sakladım

Bekleme umutlanmasın suyun derinliği

Bekleme artık sabahlar yok sevdiğim…

 

 

Şimdi uyumalıyım, 

Unutmadan;

Yolumu yalnızlığa sürüdüm

Bir saadet ölçüsüdür yalnızlık

Kimseyi tahtında istemeyen…

 

 

 

Âdem Efiloğlu

( Bir Saadet Ölçüsüdür Yalnızlık başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 11/19/2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu