Rahvan yetisizliklerimde kılı kırk yardığım

Aşk nameleri düşmüşken dilime

Hadi düş yakamdan.

Aşkı nimet bilip savrulduğum

İki yaka arası kifayetsizliğim

Mızrabı derinde saklı bir hicaz

Makamını bilip bilmeden.

 

Anlamsızlığın hüznü bulaştıkça

Yadırgayacağıma daha mı tamahkâr oluyorum

Sevgi katsayısını çoğaltıp

İsmimin başına koyduğum bir misyon gibi

Taşıdığım yürekte ve en derinde.

Sureti kati deyip de soyutlandığım

Kalabalık yalnızlıklar payidar kıldıkça

Ve biriktikçe çoğaltılmış hükümler

Namzet şu yeni güne

Gıyabında yoksun kılındığım hiçbir tereddüt ile

İştigal etmiyorum inan ki.

 

Ne yani, coğrafyamda saklı iken hüzün tepecikleri

Sorun mu edeyim sarı ve melun günleri

Karışmışım bir kez aşkın mabedinde yüzümü sürdüğüm

Küllerine yangın bildiğim hükümlerin

Tarafınca emsal bulup da beni sürgün ettiğin.

 

Dert değil sevgili, demek ne güzel olurdu

Karışıp toza dumana

Yükseldiğim kim bilir kaçıncı kademe

Yaradan’ın nezdinde bir garip kul altı üstü

Tahakkümleri sırta yüklenmiş de

Yok inan ki sonrası.

Suç bende mademki

Varsın tüm atıl sevgiyi yükleneyim

Dere tepe düz giderim gitmesine

Ya üşüdüğüm güz nöbetleri,

Kâh bir şarkıya meyletmişim de

Görmezden geldiğin o düş sakini.

( Üşüdüğüm Güz Nöbetleri... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 3.10.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.