Bunca yıl ah bunca yıl
Lahza mühür vurdu kifayetsiz halime oldun aşiyan
Kuduran Fırat gibi soluksuzum
Öyle kırgın öyle bezgin
Bir ömür diyet ödüyordum bir aşkla
Bunca yıl ah bunca yıl
Her gece yüzüme çarpan rüzgârlar da şakıyarak
Çiy gibi yağardın yanaklarımdan
Titriyordu yıldızlar titriyordu yalnızlığımla
Sensiz daha da yalnızken ben
Bunca yıl ah bunca yıl
Bir gökyüzü olurdun mavisi iri
Kaplardın tüm evreni
Bir buse kondururdum geceden
gölgeme düşen karanlıkta ki sana
onca yıldız var ki biri yanmadı bana
bunca yıl ah bunca yıl
koynuma aldığım ihanetle her gece
ölüyordum hece hece
kan akıyordu içimde ki nehirlerde
sen gezdiğin zaman sen gittiğin zaman
bunca yıl ah bunca yıl
dağınıktı sayfalara dökülen adın
dağ olurdu acım dağ olurdu öfkem
ah ben küçülürdüm
düşerdim sayfalardan
bunca yıl bunca yıl
yarın gelecek ölümden korkmadan yaşadım
kaç kere ölür ki bir insan
sen gitmiştin ben yitmiştim
ben gitmiştim sen ölmüştün
sen ölmüştün ben ölmüştüm
kapanmıştı bir aşk
geziniyordu caddeler de
iki cansız ceset…..