Mızıkçı bir notanın bilinmedik bir tınısında

Yapılan son rötuşla üzerime giydiğim

Hadi sorup sorgula bunca hüzün neyin nesi.

Kırılgan dönemeçlerde verilen kayıplar

Bilip bilmeden ayıpladığın onca gel-git

Kocaman bir dolunaydan geride kalan.

Sona ramak kala ne çok saçmalık

Bir o kadar gizem varoluşuna hürmeten

İnsanoğlunun bakir ruhundaki o çalıntı

Yoksunluk mu yoksa inceden nükseden.

 

Ansızın düştü mü başım öne

Kaşlarım çatık istediğin kadar yadırga,

İçimdeki neşe henüz çıkmadı arşı alaya

Gizil bir tedirginlik elle tutulmaz gözle görülmez;

Kanatları hepten kopuk

Hepten yok sayıldığım tınısı

En vazgeçilmezim yine de

Söz geçiremediğim.

 

Üşengeç bir sevdanın yol atlası

Tüm o tedirgin yakarış

Duyulmasa da yüreğin sesi.

Muhafız alayı kelimeler

Yalıtılmışlığın geride kalan

O kekremsi tadı muaf tutulmuş bir kez

Aşktan yine de hicrana dönük bir yüz benimki.

Zoru kolay kılan mı

Adı mı imkânsız yoksa da

Hala devinip durur geride bıraktığı ne çok iz

Arabanın tekeri kadar kaygan ve kaypak mı yoksa

Aşk tanrısı muhalif zincirlerin sıkılgan

Hani o mengene sıkarken en derinden.

Ucube düşler varsın yol alsın

Varsın dolansım kâh dilim kâh elim kolum

Bir kez bile görmeden

Görmüşçesine uzağında oysa

Evrenin en karanlık dönencesi.

 

Tanımsız mıyım ya da vasıfsız

Belki kör bir kurşun

Göğüs çeperimden vurulduğum.

Yatak döşek biçilen hüzün

Efkârı neylerim,

Bir tutam mutluluk mademki bir parçası

Gördüğüm düşün.

Kıyamet alameti belli ki gidişat

Sanır mısın ki sona kalmadı ramak.

Gün ölgün, ruh bitik

Meylerim usul usul.

Tasarrufunda sevginin

Bulamadın mı yoksa hala

Yürek sesinin izini.

 

Hak bilip konamadığım o hayat dilimi

İçinde çiğnenmiş bir haysiyet kadar

Yara bildiğim tek kimlik oysa.

Ne ise müşkül kılan

Zapt edilmiş bir sevinç kadar nüktedan

O yalıtılmışlık her dem

Yalnızlığa paye verirken terk ediliş.

 

Bir güfte adını unuttuğum

Tınısı mı yoksa her duyduğumda

Yürekten vurulduğum

Sefil bir kelime olsa da adına aşk denen

Densiz kılındığım bir imge

Her tahakkümünde

Yok bildiğim hele ki

O rötuş dokunmadan şekillendirdiğim gözlerimde.

 

 

 

 

( Bunca Hüzün Neyin Nesi... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 9.09.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.