HASTANE ODASI

Hastanenin en dipteki odasında

Hastalıktan benzi sararmış duvarlara  baka baka,

Gün boyu metanetle,

Sabır tesbihiyle ve şükürle,

Ularım saniyeleri bir bir dakikalara.

 

Lakin,

Güneşin iliklerindeki kan ,

Tamamen çekildiğine  ,

Gece yarısında,

Bir korku filmi başlar ,

Gölgelerin arasından oynamaya.

İşte ,

Saatin çıldırtan tik tak sesi ,

Jenerik müziği olarak tekrarda.

Yalnızlık acımasız tokmağını,

Vurup duruyor arka fonda.

 

Bak, bir çocuk !

İpini kaçırdığı balonu için,

Kaldırıma oturmuş ağlamakta.

Göz yaşları ile beraber,

Sahip olanı yitirmenin verdiği ilk  acı

Minik yüreğine oluk oluk akmakta.

 

 

Bak bir genç kız!

Köşe başında hıçkırmakta,

Elinde buruşturulmuş bir davetiye,

Sevdiği genç ile başka  birinin izdivacını yazmakta.

Parçalanıp  atılan kağılarla beraber,

Güven ve sadakat de oraya buraya savrulmakta.

 

Bak bir anne,

Acil servisin kapısında,

Diz çökmüş ,başı elleri arasında,

Yavrusundan gelecek haberi  beklemekte,

Başınız sağolsun cümlesiyle,

Yere yığılıp feryat etmekte  .

Ve kaybettiği oğlu yerine ,

Her ah edişte   kendisi diri diri toprağa girmekte.

 

Ben hasta yatağımda ,

Geceye serum takıldığında,

Gün kalp krizini atlatıp ,

Tekrar hayata tutunduğunda,

Gün boyu şükür tesbihiyle ve sabırla ,

Ularım saniyeleri tek tek dakikalara.

 

 

 

( Hastane Odası başlıklı yazı nurşan tarafından 5.08.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.