Sokaklarında sensiz dolaştım.
Anladım, bu şehirde yağmur sadece kendine ağlar
Sokakları ıslatır
Ben korkarım sağanaklardan
Aklıma her düştüğünde yalnızlığıma isyan edip
Gözyaşlarımda ıslanıyorum bu şehirde
Bu şehirde sevdalandım sana
Sen nerede kiminle üşüyorsun
Ben, beni yakan sensizlik ateşinde üşüyorum
Bize ait düşler kuruyorum yalnızlığında
Bu şehrin kalabalık boş sahillerini arşınlıyorum…
Nasıl geçmiş sorma, sensiz dünde kalan günler
Hasret kalmışım senli yarınlara
Bugün senli düşlerime döndüm
O kadar yakınsın ki yüreğime, bir o kadar da uzak
Uzanıyorum sana
Dokunur muyum bu şehirde ölmeden yüreğine?
Narı aşkında yandım düştüm peşine
Seni aradım sokak sokak köşe bucak
Ağlamadığım köşe başı
Sana benzeterek koklamağım çiçek kalmadı
Bu dünyada ölümden gerisi yalanmış
Soruyorum şimdi kendime
Ne umdun ne buldun ondan başka bu şehirde…
Yalnızlığımla ellerim ayaklarım buz kesmiş
Uyur uyanık içtiğim sigaranın kokusu yatağıma sinmiş
İçime çektim sen diye
Bana hayat veren senin nefesinmiş.
Kim bilir boşuna bekleyeceğim
Belki hiç gelmeyeceksin
Ya da ilk ve son kez sarılıp hoşça kal diyeceksin
İşte o zaman mezarım olur sensiz bu şehir…
Birinin değil senin olmak istiyorum
Senden başka kimse dokunmasın, bakmasın hatta konuşmasın
Düşünme sevilmek istiyorum.
Düşünerek sevilmez!
Ya seversin ya da sevmezsin
Geçmişime takılma ben seninle yarınlarda
Sevabımla günahımla senin olmak istiyorum
İşte o zaman mutlu eder beni bu şehir…
//Bu şehrin kucağında doğmadım ama bu şehrin toprağında
öleceğim//
Mustafa KARAAHMETOĞLU
17.03.2014