Hüznümüzün
katresi demliğe inince sır.
Hazan mevsimlerinde
muhacir yüreğimiz.
Suya işlenen
nakış sürer daha kırk asır.
Dudağımızda sükut
çay katresinde imiz.
Kelimeler
gülümser aşk-ı hayal olur çay.
İsli bir
çaydanlığın berrak tenlidir düşü.
Derunumuzda Leyla
adı dilde pelesenk.
Çaya ilham
olur hep gül misalin gülüşü.
Buğu buğu
tüterken duruşu Leyla’ya denk.
Ateşten rüzgâr
eser aşk-ı hayal olur çay.
Camda bir
gülümseme harflerin başı döner.
Aydınlık perisinden
en güzel hâl bergüzar.
Efsane üfleyince o demde güneş söner.
Bize hüzün
getirir yurdundan esen rüzgâr.
Gönle derman göze fer aşk-ı hayal olur çay.
Gaibi Allah bilir belki gönle gireriz.
Çayın
usaresine teşnedir dudağımız.
Biz gitsek
de bu yerden gönüllerde kalır iz.
Örülür
ibrişimden yârle gönül bağımız.
Başlar öteye
sefer aşk-ı hayal olur çay.
Ankara,13.05.2015
İbrahim KİLİKL