Gurbet akşamları
Kıyısında ıssızlığın…
Sırdaşım yordanası o
boşluk
Ipıssız kah sol yanım
Kah kalan yarım.
Müptelasıyım henüz
yazmadığım
Mektupların;
Hani olur da okursun
ansızın
Ve duyumsarsın o anı,
Tut ki yanındayım
Hiç ayrılmamışcasına.
Gölgelerdir ısıtan
yorgan misali
Vicdanım en rahat
yastığım
Sedirin üzerinde
sere serpe öylece.
Boyutum fazlasıyla
anlamsız
Nice gel-gitin
esaretinde
Ay bile şaşkın
Olsa da olsam da her
gece nöbette.
Zifiri karanlık ezeli
mizansen
Hasret tek çekincem
Ölüm bile savmışken
sırasını.
Duyarım zaman zaman
Kulağımı çınlatan
sesini
Nail olmamışcasına
O ketum varlığına.
Yoz, üşengeç o sır dolu duvarlar
Bir çarpar sesim
Ve o an ötelenir arsız
yalnızlığım.
Nazı, niyazı yarin,
derim
Derim demesine de
Kafir boyutudur evrenin
Her dem kanarken
Mil çekilmiş gözlerim…