Vakit sabaha yakın.

Çelik bir gemide yolcuyum.

Sehpanın üstünde bir çay.

Gökyüzünde mehabetli deryayı selamlayan ay.

 

Çil çil buharlar iniyor,

İki karışlık kamarama.

Aniden bir ses:

-Uğrayalım bütün nehirlere, bütün denizlere,  bütün okyanuslara.

Bu öyle bir yolculuk olsun ki

Dalgaların ihtiraslı kollarına bıraktığımız mektupları

Ulaştırsın başka bir gemide

Akşama kadar oynayan çocuklara.

 

Çocukluk.

Çocukluk, karlı bir dağın

Bahar mevsimidir.

Güzel bir kızın anlına taht kuran

Sabah güneşi gibidir.

 

İncinmesin diye kulaç atmaya çekindiğimiz

Mehabetli deryalardır.

Öğle güneşinin sıcağında derenin eşiğine gidip,

Ruhumuza beden veren

O nergis kokulu su damlalarını yudumlamaktır.

 

Uzunca kilitlenmesidir gözlerinin,

Günlerce uçuşacak olan kelebeklerin gelişine.

Veyahut çok merak etmektir,

Leyla’lar ne koyarlar çeyizlerine?

 

Hiç kımıldamayıp sessiz tiyatro eylemektir

Çiçekli sabahlara değin.

Yaşama aşkıyla kanatlanmasıdır,

Her sabah günahsız bedeninin.

 

Neyse ki saat bahara beş var

Vakit sabaha yakın

Çelik bir gemide yolcuyum.

Sehpanın üstünde bir çay.

Gökyüzünde mehabetli deryayı selamlayan ay.

 

Kamaramda sabah güneşi

Kamaram iki karış.

Çocukluk

Yeryüzünden gökyüzüne

Değen bir bakış.

Fuat Arun

( Bahar başlıklı yazı fuat arun tarafından 1.05.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.