Yaşamak
yorgunudur insan
Zulada
bekler atmayan nabzın varisleri
Ayazlı
gecelerde mayalanır iç ağrılar
Topal
kahkahalar duyulur diplerden
Ve
gözyaşını emer sabahlar
Kekeler
zaman
Kalbin
mürekkebi ile yazılır tarih
Hiçliğin
kıvrımlarında kaybolur bilinçler
Ruh
küser bedene
Ve
çehrede kelepçelenir gülümseyişler
Ölüm
uyku tutmaz
Siyahın
heybeti teyellenir ruhlara
Avuçlarda
birikir yarısı çekilmiş besmeleler
Toprak
emer tüm siyah sularını
Ve
satırları kanatır kalemler
Dağlanır ketum harfler
Döngüseldir
kaburganın altındaki her devrim
Ki
ruhun elbisesidir duygular
Kimliksiz
varoluşlar belirir gizli sislerde
Ve
sağırlaştırır uğultular
.
Pıhtılaşır
şuur
Aklı
kemirir pejmürde sorular
Katli
vacip hüzünler yağar gökten
Başlar sükutun mevsimi
Ve beyaz yağmurları giyinir ağaçlar.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.