Yabana mı atmalı üzünçleri
Pelesenk olmuş bir kez
Şu ahenksiz rehavetime.
Yok mu saymalı korkuları
Uzak tutan yankısından
Hanidir yok bildiğim
Görmezden gelindiğim zaman zaman…
Kıvrılıp yatmışım köşemde
Garip bir kul sadece
Çoğunun nezdinde.
İlişti bir kez sol yanıma
Çöreklendi sessizce.
Kana bandım hüznü
Avuç avuç boşaldı gözyaşı.
Nirengi noktası imiş de ömrün
Sırra kadem basmış
Nice sıfatı döngünün.
Depreşti o kıdemli melankoli yeniden
Bir bir astım heceleri
Gönlümün bam teline.
Göremezsin duyamazsın hanidir
Bilsen keşke;
Şu çizgileri nasıl da derin
Saklayamadığım yüzümün.
Bu kadar mı yakışır insana
O hicap edilesi hüzün.
Namzet yeni güne umut her daim
Yine de kader hep fısıldamadı mı kulağıma;
Elinden geliyorsa, unut.
Sureti belirsiz onca üzünç
Kayan şu yıldızın kuyruğunda
Nasıl da seyreldi onca ışık.
Perçemler düştü yüzüme kırpık kırpık.
Ne bütün ne de kırık
Şu garip düzen
Hibe etmişim miladımı tümden.