Yağdı yağmurlar
Derken dindi ardından o heyula kiri,
pası
Silip süpürürken yedi düvenin.
Mağlup olmuş o tedirginlik
Esir almış iken kindar nefsini
Engin sürecin soluksuz öfkesi…
Akıllara zarar eş güdümlü
O nefret yitip giden aşkın ertesi
Zamandı oysa hicap edilesi
Efkârın biteviye zihniyeti
Bir adım ötesi.
Gecenin indinde
Karanlığın hicvi
Ve sıdkı sıyrılmış yitip gitmiş
ahenk.
Sıra dışı,
Yankısı bitimsiz
Tüketilesi merhamet
Kolu kanadı kırık.
Sünepe bir yadsımazlık
Çizgisini çoktan aşmış
Görünenin ötesinde.
Belli ki nihayete erdi
Anlamsız seyri
Tüm imgelerin
Yana yakıla kelimeler can çekişen
Tüketilmiş sancılı duygular
Yaftalanmış
Yordanası bir tutarsızlık
Kemirirken bilincin
Sahip olduğu o huysuz, muhalif nice
düşüngeç,
Benlik ile iç içe sıra dışı garip bir
üzünç.
Kanıksanası efkârın
İzdüşümü adeta o sır dolu bilinmezlik
Tüm hırçınlığı ile
Nöbette her daim.
Fazlasıyla mağlup sevi dili
Gölgesinde soyut nefretin
Uzanırken türevinde karanlığın
Devinimi döngünün
Hani o isimsiz, yeknesak güfteyi
Solurken yerli yersiz.