Yenmiş gibi tüm korkuları
Duruyorum dimdik
Gün karanlıkla dalaşırken
Açılıyor ince hesaplar
Göz kenarlarımdan çizgi çizgi
Yalın bir yalnızlık dizmiş sıraya
Gençlik yorgun
Çocukluksa hayalimsi
Bazen bir ümit yeşertirsin ya anlık
Sanki gidenler hiç gitmemiş
Yeşil bir bahçede toplanmış bekliyor gibi
Bir tuhaf olur için
Kanatlanıp bir önce gitmek istersin
Sonra yer çekilir altından ayaklarının
Kendi günahına bir kez daha girersin
Bir kere burkuldu mu yürek
Hep topal basar
Kırıktır bir çok yerinden
Sardıkça daha çok kanar da kanar
Ey yeşil ekinleri dizleyen bahar
Aralarındaki kaçamak gelinciklerin
Siperidir cahil başaklar
Sonra ağarır ki başları
Kapar rüzgar
Gelincikleri yaprak yaprak
Su yakıcıdır ateş kadar
Ateşse serin
İbrahim bedenini üleştirir
Kim masumdur kim değil
Sızılar ete kemiğe bürünür an ve an
Öldükçe daha heybetli kalkarlar mezarlarından
Çilesi nedir dünyanın diye sorarlar
Aynada ben bende aynalar
Dünün gecesi vardır
Yarının sabahı
Nedir bu alacalık
Dün değil yarın değil
Nerdeyim ben?
Söyleyin
Bir başladı mı düz çizgi
Nefes alırsın da saymaz nabzı
Hani merhamet ya hani sevgi
Şeftali çiçeklerini dolu vurmuştu sahi
Birden doğarken binler
Nerede dir kapınız kırklar yediler
Azığım bitti çekildi suyum
Yatacak bir yer verin
Gözlerim ah gözlerim
İlk açıldığından beri
Uykusuzluk çeker..
Ümit Seyhan