Riyanın kiri bulaşmış bir kez üstüne başına

Nasıl da sönmüş gözünün feri

Bir ateş için için yakan şu nefreti.

Sünepe korkuları ile akarken devran

Devrik cümleler

Adı yürek olsa da

Şüpheler diz boyu

Katmerli, dipsiz nice söylem

Yargılayan ve yerden yere vuran

Kimliksiz suretler kıvranırken kendi çamurunda.

Bir yudum sevgiye muhtaç insanoğlu. 

 

Kıdemli bir sancıdan doğduk

Bir çığlık, bir yakarış…

Sonsuz sandık ömrü

Ve istifli yılgılar

Bir bir sarmışken dört bir yanı.

 

Açtık aşka ve susuz

Adım başı bekleyen düşman menzilleri

Açtık sevgiye ve inanca

Koruyup kollayan kim var ki O’nun dışında.

Güvendik, sevdik ve istedik

Gül kokulu bir dünya

Oysa bağnaz ve nefret dolu kimlikler

Dolanırken pervasızca.

 

Yoz ne varsa çamura bulanmış

Sür git hayal âlemi

Adı insan bir o kadar korunaksız.

Edebin, ahlakın son neferi

İzbelerde gizli saklı

Ne sende dümen ne bende

Fark etmediğin gücü İlahi Adaletin.

 

Bitimsiz sanma ömrü

Duyguların toprağa gömülü

Ne isi ne külü gönlün

Sadece O’dur verecek olan hükmü.

Feryat figan isyanlardasın bilirim

At artık şu kini.

 

İnsan gerçek dünya yalan

Düşler imge sahtelere nispet.

Vakur yarınlar bir bir dizili

Her şey boş

İnsan bildikten sonra kendini.

 

 

 

 

( Var Oluş başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 2.11.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.