Yağmurun sesi boşluğa düşerken karanlığın dili tutulurmuş

Yeşil bir korkuya dönüşür gök gürültüsü yağmur yağdıkça

Kaygan bir çığlık olmuşsun nicedir örselenmiş yüreğimde

Bakışlarının hasat vakitlerini beklemeye başladım bu yüzden

Sen sustukça bir çiçek su istiyor çatlak ve üzünçlü ellerimden

Uzak ve terk edilmiş bozkırlarda günün ilk ışıklarını içiyorum

Seni gizlemek için umursamazlığımı gömüyorum en derinlere

Ve sen bir deniz kıyısında rüzgâr içiriyorsun müptela varlığıma

Gölgem ufkuna düşmeden sorulara cevap vermeyi istemiyorsun

Belki de gölgenin serinliğini huzurunu derinlerinde hissederek

Güneşin altında yanmaya devam ediyorsun aşkı bekleyerek…

 

…Sessizce kayıp giden o terli ayların semazen tıpırtılarıyla tükendi yaz/

Ruhumuzda biraz işve, tanımsız bir sızlanma, bir o kadar da naz/

Yangınlardı kundaklandığımız, avuçlarımızda tedirgin, terli bir haz/

Ölümler işittik felaket tellalı kara ekranlardan, hep sabır ve niyaz/

Eylül'e uzandı düşlerimiz, serin bir iklimce, göğsümüzde kırık bir saz/

Cümleler aşka gebe, yılların demiyle yudumlanır iken şiirlerde hicaz...///

 

…Eskitilemeyen düşünüşlerimizin elim penceresinden uzakları izlemek vaktidir şimdi/

/Kayıp giden bir yıldızın kuyruğuna tutunarak geçmişin derinliklerine inmek/

/Uzakta bir deniz, iki adam ve ortada minicik bir masa/

/Masada rakı, rakıda aşk tadı/

/Saklanacak ne çok yürek var oysa/

/Tadı haz bırakan şu yoksul damağımızda///...

 

Yorulunca sözler, dökülürüz suları çekilen izbeliğimize

Eski kitaplardan aşkı ezberler insanlar, seyrü sefer düşlerle

Kelamı olmayan merhabaların muhacir acıları başlar ardından

Mahşer kalabalığını yudumlarız yangın artığı küflü testilerden

Hangi yarayı dikerse iğne, sonunda batar kavrayan tutan yüreğe

Üryan bir yalnızlıktır aşk, ünlem ve virgülle bölünemez ikiye…

 

Kaldır düşlerini izbe derinlerden, arala aşka kapalı gözlerini

Sonsuz bir bahçedir aşk, çıkar bedeninden yanılgının sesini

Düşür gözlerinin ahengini sulara, geceyle seviştir gül nefesini

Kaktüsleri de sevgi büyütür, sevgi hazzıyla yudumlar badesini

Sarhoş masalardaki masallara inanma, çalarlar bir gün hevesini

Sözün mihmanıdır aşk, kapıyı çalmadan anlayamazsın geldiğini…

 

Selahattin YETGİN

( Sözün Mihmanıdır Aşk.. başlıklı yazı S. Yetgin tarafından 25.10.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.