Okuduğumuz her Milliyet blog yazısının bitiminde MB idaresince  iri harflerle yazılmış  "Tıklayın, siz de blog yazarı olun ve aklınızdan geçenleri paylaşın"  şeklindeki bir çağrısı gözümüze çarpar.

Bugün bu çağrıya icabet ederek aklımdan geçenleri yazmak istiyorum. Biliyorum sıra dışı bir düşüncenin sıra dışı bir yazısı olacak ama olsun, MB idaresi de bunu böyle istemiyor mu?

Ülkemizde esrar, eroin kullanmak ve alım-satımı yasak. Gerekçesi yetkililer tarafından bilinmekte. Zararlı olduğu için yasaklandığı düşünülürken bir çelişki ortaya çıkıyor.

Sigara ve alkol de sağlığa zararlı ama alım-satımı ve üretimi serbest. Devlet bu sektörü kontrol altında tutarak  yüksek vergi kazançları da temin etmekte.

Uyuşturucu da aynı kategoride olmalı, kontrol altındaki üretim ve yüksek vergilerle halkımıza sunulmalı!!!  Sigara paketlerinin üzerine nasıl ki sağlık uyarıları konuluyor, uyuşturucu paketlerinde de uyarı yazıları olmalı. Ülkemiz madem ki bir demokrasi ülkesidir, bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, isteyen istediği ürünü, maddeyi kullanabilmeli.

Amatem gibi rehabilite merkezleri lâğvedilmeli çünkü kişi özgür iradesi ile  sonucunu bilerek o maddeyi tüketmiştir,  sonrası kendisini veya ailesini  ilgilendirmeli.

Devlet yasaklamıştır buna rağmen yasağın delinmesiyle ortaya çıkan rahatsızlıkların tedavisinde devlet neden aranır? Basına, TV lere çıkıp da yardım istemek niye? Zamanında evlatlarıyla ilgilenmeyen ebeveynler uç noktada kötü sonuçlar oluşunca  duygusal görüntülerle ortaya çıkıyorlar. Zamanında siz nerelerdeydiniz sevgili anne-babalar?

Geç anam babam geç, kaçırdığın trenin arkasından bak ve kal oracıkta...

*********

İntihar etmek isteyen  birilerine engel olmak istiyor vatandaşlar veya polisler...Neden? Bırakınız isteyen istediğini yapsın, bazıları şov yapıyor bazıları da gerçek...

Ötenazi serbest olmalı, yalvar yakar dil döküyor polislerimiz  köprüde, ölümün eşiğindeki vatandaşa...

Hangi olayın sonucunda intihar kararı vermiştir kişi muhayyilemizde önce bunu sorgulamalıyız.  Ödeme imkansızlığındaki  borç batağına girmiştir. Demezler mi adama "ayağını yorganına göre uzatsaydın"

Büyük şehir, masraflarla baş edemiyoruz, "git küçük bir şehirde, bir kasabada yaşa, küçük şehrin nimetleri fazladır"...

Eşiyle başlayan tartışmalar, kavgalar ayrılma noktasına gelmiştir belki de hanım baba evine dönmüştür.  Tartışmalar, kavgalar bile medenice olmalı ve  konuşarak sonuca bağlanmalı devam veya ayrılık...İkisi de normal ama her iki tarafın da "kabullenmesi" esastır.

Çık köprüye "bana karımı getirin"...

Geç anam babam geç, kaçırdığın trenin arkasından bak ve kal oracıkta... 

***********

Son yıllarda gözle görülür ahlaki bir çöküşün içindeyiz.

Zina ve fuhuş serbest bırakıldı. İsteyen istediği şekilde...

Zina boşanma sebebi değil, böylesine bir serbestlikte fuhuş % 220 artmış görülüyor. (Nesebi belirsiz veledler ayrı bir problem, kardeşin kardeşle evlenmesi riskleri var.)

İdam cezası kaldırıldı. Hasmınız veya hasımlarınız mı var? Öldürün öldürebildiğiniz kadar. Bilge köyünde 45 kişiyi öldüren kişi cezaevinde keyif çatıyor hala daha, biliyorsunuz...

Böyle olunca da cinayetler oldukça artmakta.

Resmi hukuktan  aradığı adaleti bulamayan vatandaş kendine göre adaleti silahın ucunda buluyor ve "dan, dan, dan"...

Sonra da neden biz bu hale geldik diye sorular ortaya çıkıyor,

Geç anam babam geç, kaçırdığın trenin arkasından bak ve kal oracıkta... 

************

Batıda  anne-baba olmak isteyen evli çiftler tıp aracılığı ile milyarlar harcayarak bebek sahibi olmanın yollarındayken;

Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde  3 veya 4 hanımdan toplam   4 düzine veya tek hanımdan 12-15 çocuk sahibi olanlar görmezden gelinmekte;

Yarınlarda 2040  veya 2050 senelerinde  ülke nüfus oranında akıl almaz oranları gören gelecekteki idarecilerimiz  o tarihteki vehamet ve geçmişteki   umursamazlığın sorumluluğunu bugünkü idarecilerimize yöneltecekler ama tarih bu günün  idarecilerini affetmeyecektir.

Konu ciddi boyutlarda bana göre. Geleceği görebilmek, bugünün verilerinde tahmin edebilmek ileri bir zekayı gerektirmiyor, biraz ciddiyet yeterli olacaktır.

İş işten geçtikten sonra...

Geç anam babam geç, kaçırdığın trenin arkasından bak ve kal oracıkta... 

Selam ve saygılarla...

Yurdagül Alkan

 

 

( Aklımdan Geçenler başlıklı yazı Gülalkan tarafından 11.09.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.