Kocaman bir ormandı çok önceleri hayat

Güneş uyandırırdı masum uykularımızdan

Dağlar çiçek açardı her sabah gülüşlerimizde

En çok dizlerimiz kanadığında ağlardık

Hepimiz yiğit, hepimiz memleket sevdalısıydık

Günlerce erimeyen karlar üzerinde bizler

Sadece eskimeyen düşlerimizin esiriydik

 

Gönlümüzdeki çocuk koşuşturmalar ne çabuk bitti!

Bunca kalabalık nasıl oluştu, hiç bilmedik

Yarımız yiğit kaldı kendi kabuğunda, yarımız korkak

Her gece kendi yıkık koyaklarımıza sokulduk

Diz çöktük hırs uğruna kirletilen bir hayat için

Gecemiz katran karası, suskularımız lal isyanlarda

Umut koyduk çocuklarımızın ismini bir kalemde

Uçurumlara atılan bedenimizin katlini seyrettik!

 

Titrek bir mum alevi şimdi yüreğimiz tenimizde

Kader ile kederin kınasını yakıyoruz düğünlerle

Kokuşmuş odalarda ihtişamlı bir yalnızlık hayat

Anlamı yitirilen sevinçler arıyoruz kitaplıklarda

Bulutlar öfkeli bir kartal gibi dönüyor başımızda

Yoksul devrilişlerin mezarlıkları doldu intizarlarla

Gücenmiş bir ağaç sol yanım, üşüyorum sırlarımla

 

Selahattin YETGİN

( İhtişamlı Bir Yalnızlık Hayat başlıklı yazı S. Yetgin tarafından 10.09.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.