Dünyanın en zor işi bu olsa gerek,hiç kimse hayatından memnun değil herkeste memnuniyetsizlik, huzursuzluk hayatı anlamak bu kadar zor mu yoksa bizler mi zorlaştırıyoruz. Herkes birbirinden şikayetçi ve kızgın söylediklerimizle yaptıklarımız örtüşmüyor, çevremizdeki insanları çözelim derken kendi düğümlerimizde kayboluyoruz, olayları kördüğüm haline getiriyoruz.

Hepimiz kendimizi sorguluyalım başımıza gelenler için isyan edip ,suçlular arayacağımıza hayatımıza giren tüm insanların özel olduğunu düşünelim. Öyle olmasaydı o insanları hayatımızın içine sokmazdık, onların dertleriyle dertlenip sevinçleriyle sevinmezdik....
İşte hayat tam bu noktadan başlıyor bize verilenleri almak yerine kuşkularımız ve kaprislerimiz yüzünden belki de hayatın sunduğu en güzel hediyeye sırtımızı dönüyoruz oysa geçen zamanın telafisi yok,kırılan kalplerin tamiri imkansız sadece çok seven bir kalp kırgınlıkları affedebilir,gururlu ve kibirli kalpler değil...

Hayat bize sunulan en güzel hazine ve biz bu hazinenin farkında değiliz. Egomuz öylesine yüksek ki
güllerin en güzelini seçeceğim derken kır çiçeklerini göremiyoruz,belki de yanlış burada en iyisi olsun derken en kötünün olmasıdır.
Hayatı anlamak için filozoflar,alimler ve bizler gibi garipler kafa yormuşlar bazıları yolunu bulmuş,bazıları da içinde kaybolmuş.

Bizleri yoran hayat değil hayatın içine koyduğumuz kurallar kültürümüz,örfümüz,adetlerimiz... Ne kadar eğitim alırsanız alın,sınıf atlarsanız atlayın aileniz bunu sizin içinize bir nakış gibi işlemiştir değiştiremezsiniz görünmez iplerle bağlanmışsınızdır.İsteseniz bile bunları çözemezseniz hayatı yalnız başınıza anlayamazsınız götüremezsiniz paylaşmak zorundasınızdır belki de bunun farkına varamıyoruz bütün mutsuzluğumuzun nedeni bu...

Oysaki hayatın bize sunduğu güzellikleri görebilsek sadece rahat bir nefes almanın bile değerinin paha biçilmez olduğunun farkına varabilsek,geçmişe üzülüp,geleceği düşünmek yerine yaşadığımız anın değerini bilseydik,hayata bakış açımız farklı olurdu.

( Hayatı Anlamak Ve Sorgulamak başlıklı yazı ayse--usal tarafından 26.10.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.