kömür karası,
kalın kaşlar.
aman yaklaşmayın
çakmakla 
tutuşurlar !!!

saçlar kara
kaşlar bir o kadar
kapkara
uzak dur işte
iş açılmasın
başımıza..

*** 45 yıldır yürüdük bu yaşam yolunda el ele; göz göze...İyi de güzel de; hep baktık gözlerimizin içine.. Güldüler.. Ağladılar.. Ama hep birbirimizi gördüler !!!
*** Olsun bozulsa da gözlerin, istemem yenisini...İşte tamir ettireceğiz mahir eller de.az sonra.. Heyecanlanma , korkma bitanem.. Ben yanında olacağım hep.. Açtığında gözlerini göreceksin beni,daha iyi ...
*** Bir sende var o şahane gözler..alışmışım, dalmışım derinliklerine, mesken tutmuşum onda yaşamı..onlar benim,bizim...vermem,değiştirtmem.. ben o gözlerin de öleceğim...Duam senin,bizim...Hadi bebeğim,Allah'ımıza emanetsin !!!!!
*** uzaklarda kaldın, belki de sisler arasında... yokluğun bile güzel aramak adına..

*** Kaçkın sevdalılara gökyüzünü parselleyip satıyorlar bulut bulut...İstersen bir parsel de biz edinelim...Yerleşelim buluta.. Ve dönünce siyahlara ; inelim sağanak sağanak, karışalım toprağa !!!
*** küresi avuçlarım da dünyanın..istediğim gibi oynadım bugün.. biraz öncesini unuttum , birazdan olacakları da umursamadan.. sensin merkez üssü..ne kadar çevirip dursam küreyi, geldi hep sen de durdu inan ..
*** Hadi sığınalım geceye..bırak nağme döksün cırcır böcekleri.. huzur ve serinlikte... bir cümbüş kollarımızda sarmaş dolaş.. sarıl biraz daha ve nefesin nefesimde ,ten tene...ruhumuz doysun, huzur ve mutluluk duysun.. gün coşku ile uyansın.. hayata merhabalar olsun..
*** nasıl esersen es ... nasıl yağarsan yağ.. ister dolu,ister sağanak,ister çise çise..fark etmez hiçbir şey.. istersen sel ol ,sil süpür... kat önüne kütük kütük...vur,kır... istersen deprem ol en şiddetlisinden.. Bulutlar kararsın,kapatsın gökyüzünü, gece olsun erkenden.. çöksün karanlıklar ve öyle kalsın doğmasın güneş.. tut ellerimi , kenetlensin.. vız gelsin tırıs gitsin..Biz birlikte kurarız nice dünyalar.. 
*** Hey sen anla artık,ben feryatlara,imdatlara koşan : ağlayanı kucaklayanım..Yatmazsa kafama,başlangıçlar da sonlandıranım..Ben duayım, aş 'ım,lokmayım ; doyuran.. Değilse insan ve değmez ise kusturanım..Gülüşlerin,içtenliğin arttırıcısı doyumsuz olan.. Soytarı ise burnundan fitil fitil getiren..Ben bedelim ömürlere..Gül açtıran gönüller de...ve ben belayım iyide ve mislince kötüde...Umurumda değil- ki dünya .. Ona göre !!!
***Geçmiş saatleri gecenin...Nereden doğacak ki güneş ; yerini gözlüyorum .. ne olacaksa.. Alışkanlığım işte o arada seni düşünmek.. kendimce avunup gülmek.. Her gece böyle beklemek o anları yaşamak ; ve doğan güneşle gerçeklere dönmek !!
*** Bu çiçek bahçeleri rengarenk benim... Gezmek istermisin !!
*** Oturdunuz emeklerimin üstüne..Serpildiniz.. büyüdünüz..meşhur oldunuz,tanındınız..Ve unuttunuz...İnsanım ben de ,sabır ise sabır, hoşgörü ise amenna...Hakta kaldınız.. Vereceksiniz,ödeyeceksiniz , almadan gitmem asla.. Çünkü siz beş para etmezsiniz !!!
*** Kötülükleri,adilik ve şerefsizliklerini solumaktayız dünyanın... Gittikçe tükenmekte nefeslerimiz ..
*** Terledim ... ellerim sende kalmıştı.. Silemiyorum.. hadi sil alnım da biriken ecel terlerini bebeğim..
*** gün geçmişler de yoktu hiç durak.. su gibi alıp gidiyor molasız ömür..bir ben ve bir de sen kaldık hepsi.. Birbirine esir.. el ele her yer de, her an da..ve sonuçta ..
*** Peşrev olmaz zurna da.. Öyle çıktık hayatın yoluna.. ne çıkarsa amenna.. Heyamolaların takıldık arkasına.. vura vura dalgalara.. Haydi rastgele !!!
*** Örümcek ağına takılı kaldı , can verdi kelebek...Sende yüreğimin ağında çırpınmaktasın..
*** İki çay ve ihtiyaç molası arasında oldu olan..şehirler arası seyahatte... göz göre göre gitti umutlar varışa beş kala..
*** Anlatılmaz bazen sevdalar..Birden sarar sarmalar.. Bir kaşa ,bir göze ,bir saça zikzaklar ..Buğuludur bakışlar.. Renk cümbüşü gözler..Birden ve sonunda fark edilir sabitleşen kahverengi, fincan da kahvenin telvesi..Neler görülmez ki , falcı gibi.. Bir anafordur, çeker alır derinliklerine..Tutunursun canhıraş kaşlara..Efsunlu, çılgın alize de uğultu..Çoktan yüklenmiştir bambaşka heyecanlar yüreklere..Bir çırpınış göğüs kafeslerin de..Başlar yolculuklar bambaşka alemlere..Artık giyilmeli her telinde siyahlar saçlara.. Yaşanmalı sırlar ve yazılmalı hikayesi kalem kaşlarla..
*** Nedense benim kendi irademle inanarak güvenerek göklere çıkardıklarımın çoğu; oradan başıma pislemişlerdir. İyi niyetimle " galiba şansım açılıyor " diye hep milli piyango bileti almışımdır. Ama amorti bile yok hala.. Demek ki onlar kanatları ile gökyüzünde süzülen kuş değillermiş !!!
*** Bazıları aşırı ilgi ve sevginin doğurduğu marazdır.
*** Huşu ile açıldı ellerim sana Allah ım ... En iyi bilensin bizi... Fazla söze gerek var mı ..yaşayamayız biz görmeden birbirimizi..Unutma emi ...Biz de kalsın gözleri...
*** terk ederken bu şehri, yüreğimdeki küfeye doldurdum sevgileri...
*** ömrümüzün çoğu geçiyor gündüzler de... gözümüz kör değil görüyoruz işte .. rezillikler bulaşmış belimize... keşke yaşasaydık hep geceler de.. daha çokta olsa pislikler karanlık kalırdı bize..
*** Şu yaşam denilen elbise öyle bir oturdu ki bedenime...Mecburen giyinip kuşanıp taşıyorum her zeminde..
*** Tanıştılar mecburen dolmuşcunun sayesinde.. Gide gele her gün aynı güzergahta alt alta üst üste ...

( Kömür Karası Kaşlar ... başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 23.08.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.