Kardelen büyütürdün dağlarının karında
Har olurdu gözlerim gözlerine değince
Ne güzel düş örerdin ince parmaklarında
Bütün salkım söğütler başlarını eğince
Sular bizim olurdu dağlar bizim olurdu
Rengarenk çiçek açan bağlar bizim olurdu
Uzayınca saçların yollar elinden tuttu
Ansızın binip gittin zaman tayyaresine
Neden meftun yürekler birbirini unuttu
Neden sevda kapıldı hayatın haresine
Sandım ki biz Leyla’nın Mecnun’un yorganıyız
Biz umudun nefesi sevdanın sol yanıyız
Nedamet
gölgesinde şimdi hasta bir kuşum
Kanadımı kaldırsam gökte ışık tükenmiş
Buğulu bir hatıra; ne varmış ne yokmuşum
Her türkü biraz benmiş her şiir biraz senmiş
Bu masalın anlamı ne Yusuf ne Züleyha
Öldürdüğümüz kuşlar uçar mı hiç bir daha
Gözlerin bir şiirde hatıra kalsın bana
Cemre düşene kadar alma sıcaklığını
Bir ölüm bir ayrılık ağır gelir insana
Hele bir de umuttan çekeceksen tığını
Sönecektir göğümde bil ki o an yıldızlar
Karanlık hükmedecek gayrı mahşere kadar
Çocuk çoktan uyudu masalımız bitti bak
Kapatıp üzerini bu rüyadan çıkalım
Kalmasın burcumuzda ne alamet ne bayrak
Zamana diktiğimiz kuleleri yıkalım
Elma şekeri gibi çocukların elinde
Ve kalsın eski masal annelerin dilinde