Tutanaklı bir zafiyet

İstediğin kadar etsen de niyet

Tüm duygular nasıl da o naif yüreğe külfet.

Kural dışı, istem dışı

Şu ahvalin yargısız infazı;

Yargı, sorgu sual

Haklısınız, kabul

Demek ne mümkün

Körelmişken viran gönül…

 

Bir tutam şundan bir tutam bundan

Kıvamını tutturmak olsa da mecalim

Her dem yalnız, her dem kuralsız

Ne nazıdır ne niyazı o garip çıkmazın

Olsa olsa sıcak bir kor

Geri dönüşümü olmayan uzun bir yol.

 

Bitimsiz ve heybetli bir ömür değil asla

Ne kadar görünse de uzun

Çoktan geldik sona.

Rahmeti Yaratan’ın

Kıymetini bilmedikten sonra

Ne önemi kalır bu devrik cümlenin.

 

Yığın yığın onca teferruat

Savruk olsa da o nakarat

Adı insan eli vicdanında

Kabulü zor olsa da…

Yeknesak belki de afakî bir düzen

Kim varsa acıyı, yalanı reva gören.

 

Yadırganan olası o mizansen

Yalandı baştan sona hem de külliyen.

Rağbet eden çoktan savdı sırasını

Hayat denen okulun nihai diploması

Yakar sözler bırakır derin bir sızı.

 

Ne olası ne mümkün inkârı

Tılsımı bitimsiz hayatın

Sabırsız şu insanoğlu

Bundan dolayı cennetten kovulmadı mı…

Ötesiz ve örselenmiş

Nasıl bir hicapsa

Korunda yanarken canı

Aşk denen o girdabın.

 

 

( Çoktan Geldik Sona başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 16.08.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.