o kadar sensizlik biriktirmişim ki

şimdi kim gelse kapıma hepsi sen

kim çalsa zilimi hepsi sen

bir insan bu kadar doldurur yüreğini

bu kadar taşırır sevgisini

bu kadar etrafa saçar

bu kadar sever


o kadar ona odaklanmışım ki

bir ses duymayayım iki gözüm iki çeşme

o geldi diye sevinçten ağlıyorum

yokluğuna koşuyorum

sensizliğe gözyaşı döküyorum oysa kimse sen değil

ne çalan zil ne gelen ses ne gören göz

hiçbir şey sen değil bana ne yazık ki

yer yarıldı da düştün içine

gök yırtıldı da yuttu seni

 

yoksa sen mi geldin kapı zili çaldı da

rüzgar kokunu getiriyor buram buram sen kokuyor burası

gök kubbede sesin yankılanıyor kulağımda tatlı bir melodi

hayal mi yoksa

dur bakayım bu gülüş kime ait o vakit bu bakış

şimdi sen gelmedin mi yani yoksun

ve ben baştan ayağa sensizim

neler oluyor bana rabbim

sen aklıma mukayyet ol onu ver ya da kendime geleyim

şükredeyim onlu halime

bak karşıda geliyor işte vallahi de o billahi de o

saç aynı saç, dağıtsa saçlarını ülke dağılacak

boy aynı boy, salınsa hafiften herkes sallanıp uçacak

göz aynı göz, baksa şöyle yandan birisine çarpacak

yoksa o değil mi gelen bir şeyler eksik sanki

ne kadar da ona benzeyen var ama eksikler

tam O değil hiç kimse imkanı yok hiç kimse O değil

sadece benziyorlar ama o değilller

kusuruma bakmayın ama o kadar onunla dolmuşum ki

size başka şeyler anlatamıyorum

bahardan bahsetsem o aklıma geliyor

yıldızları söylesem o

çiçekleri yazsam hele papatyayı yine o

şimdi bir çift gözden yola çıksam yine onun gözlerine geliyorum

bir çift söz etsem o geliyor kalemime

kimse bilmiyor ama her yazımda o var bana gülümsüyor

yok yok böyle olmuyor

ya onunla yaşayacağım ya da onunla

başka yolu yok bu aşkın

 

o kusursuz bir güzellik elbet asıl olandır

gerisi ona taklit olandır o herkese misal olandır

güzel gelendir

 

yoksa sen mi geldin

içim bahara durdu birden dışım sevince

sen aklıma düşünce çiçeğe durdum binlerce

ne zamandır bekliyorum seni

geceyi gündüze bağladım bir iple

gündüzü geceye, çekiyorum habire

bak kalbim atmaya başladı yine

kaburgalarımı kıracak sanki sana koşacak

hakkın var bu senin eserindir göğsümde yaşayan

tabi ki sana çarpacak koşacak atacak

gözlerim ışıl ışıl oldu birden seni gördü sanki

betim benzime renk geldi

daha bir yakışıklı hissettim kendimi


sahiden sen mi geldin etraf sen kesildi birden

kar yağsa sen yağmur yağsa sen

rüzgar esse güneş doğsa çiçek açsa kuş cıvıldasa

hep sen tek sen


sahiden bu kadar sen olan bir dünyada

neden yokluğunun hükmünü  giyiyorum

su var ama içemiyorum yemek var ama yiyemiyorum

sen içinde olup da sensizliği yaşamak

cehennem değil de nedir şimdi

dur bakayım kapı mı çaldı

yoksa sen değil misin

( Sen Mi Geldin başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 11.08.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.