Düşledim yıllar yılı hep, hüsn-ü bir ânın sen‘in,

İnleyen ruhumda nîran oldu hicrânın sen‘in.

 

Dil esîr-i hicrin oldu rûz u şeb gam hanede,

Bekler âh-u zâr içinde derde dermânın sen‘in.

 

İsmini kılsam tezekkür içime bir gün doğar,

Demâdem ufkumda parlar şems-i tâbâ’nın sen‘in.

 

Dîdâr-ı pâkine meftûn, nûrunun pervânesi,

Mekteb-i uşşâk içinde oldu hayrânın sen‘in.

 

Gülşen-i dünyada elbet gül solar bülbül susar,

Solmayan, âlemde ancak ol gülistânın sen ‘in.

 

Dehr’in fırçasına, yenik düşse de renk ve ahenk,

Nakşı ol nakkâşı, tavzih eder elvânın sen‘in.

 

Ne mümkün lafza sığdırmak maverâî ününü,

Semâvâtı arz’ı tuttu şöhret-i şân’ın sen‘in.

 

Derd-i aşkın dû cihânın devletidir sevgili,

Kâinata şâh olur, kim tutsa fermânın sen‘in.

 

Bir kalan divane gönlüm bir de bîtap cism-i cân,

Hâk-i râhında ebeden olsun kurbânın senin.

 

                                                            Ahmet BOZ

                                                            16.06.2014

( Arzı Hâl başlıklı yazı Ahmet BOZ tarafından 16.06.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.