Her düş/ünüş kendini yiyip bitiren, gövdemizin asi coğrafyasını kemiren doyumsuz bir kurttur,

Her bahar yorgun gövdemizden aşkın kuşları havalandığında da, saatler kendini tüketen yokluktur.

 

Yüreğine tutunarak uzandım sesinin dallarına

İsyankâr gülüşlerimizle büyüdükçe tohumlar

Güller çürüyor yaşamın sarı denizlerinde

Yorgun gölgeler çekiliyor derinliklerine

Acılarla kilitli bir ceviz kabuğu içinde

Çırılçıplak yolculuk ediyoruz aynı denizlerde.

 

Bizi bize anlatan bir menzilde

Bizi bize öğreten acılarlayız

Mirasyedi bir ömrün içinden gelip geçerken

Kanamalı türkülerin ülkesi çok uzaktır

Gövdemizde yankılanan aldanış yankılarıyla

Bu kocaman ömür hapishanesinde gülüm

İçten içe çürür gideriz.

 

Aşkın ilmeklerinden onlarca gecedir geçirdiğimiz

Anlar biriktirip gönül defterlerimizin sayfalarında

Hüznün ayraçlarıyla biz seyyah gezeriz

Ölümsüz yakarılarla bakma gözlerime

Sensizlik nedir çok iyi bilirim

Haylaz vakitler topla bana avuçlarında

Gün gelir sensizliği de öğrenirim.

 

Bırakmayacak yakamı biliyorum sevda

Mahşerin atlıları gibi peşimden gelecek hüzün

Aşkın duraklarda mevsim yine güz olacak

Zamansız içlenişlerin yer yataklarında bükülüp

Kanamalı geceler geçireceğim.

 

Yok artık eyvallahım bilesin

Kırdım esaretin paslı kelepçelerini

Bir omuz arıyorum ağlayabileceğim

Bir yürek arıyorum aşkın denizlerinde

Yorulmadan kulaç atabileceğim

 Bitti yüzyıllık incinmelerim,

Bir yılkının sırtında düz ettim dağları 

İpe dizdim en doyumsuz anıları

Heybemde kuru ekmek

Dörtnal koşulardayım

Nerede akşam, orada sabah

Sevginin güneşli bahçelerinde

Özlemine sarılarak uyumaktayım.

 

Eski bir türkünün eşkıya kokulu dağlarında

İçimdeki yaralı kaçakları sakla benim için

Dudağıma sür morfinli düşlerini

Korkma aşk bakışlım okşarken nasırlı tenimi

Gövdemdeki jilet yaraları eski bir miadın izi

Dizginleme boşuna faili meçhul şiirlerimi

Korkunun zembereğiyle kilitle ellerimi.

 

Hangi yana dönsem günlüğüm kanamalı yar

Bir sevdanın sarnıcında üşüyor kuşlar

Yaşamın seherinde çığlığa durdu dilim

Aşka yürümekten topuklarım kanıyor

Aştım acının onulmaz surlarını sabırla

Sesine sevdalı bir aşık gibi

Geleceğim bir gün yurduna.

 

Selahattin Yetgin

 

( Dudağıma Sür Morfinli Düşlerini başlıklı yazı S. Yetgin tarafından 13.05.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.