Her sabah umuda kalkar insanlar yoksul insanlar
Düşe kalka yürümek, düşten sağdıklarıyla büyümek

Ve anlardan arda kalanlarla yaşamak için

Sevinç ömrün yorgun asası, ruhumuzun tasası

Yanağımızdaki tortuların hercai yelpazesidir

 

Umut sıcacık bir ekmektir ah!

Nasırlı ellerimizdeki kınalı kekliktir
Demir kafesli penceremizden bakınca uzaklara

Dökülür hayatın sırçaları ak köpüklü saçlarımıza

Yalnızlık iç sesimizdir, kangren ve mağrur

Yağmura tutunarak götürür bizi çok uzaklara

Yangınla yuvarlanan geri dönüşümsüz anların

Sevinçle mayalanan tarif edilemeyen hazların

Ve umutla durulan, özgürce akan pınarların

Masum gülüşü dökülür sevdalı yüreklerimize

Akar ılık ve asi bir nehir gibi asırlık sevilerimize.

 

Öfkemin kaslarında haylaz bir tokat sesi hayat

Gece karanlığını örtünmeden parçalanır yürek

Ruhumu örseleyen miskin hüznümün yularında

Huzursuz bir at olur düşlerim, götürür uzaklara

Yüreğimin kapılarını çalar hep eylül, ben üşürüm

Yorgunluğumun kanadına tutunur, aşkı bölüşürüm

 

Yaklaş göğsüme, buzlarım çözülsün öpüşlerinle

Asi bir kuş olup havalanayım pusatlı gökyüzüne

Dövsün dalgaların göğsümü, yiteyim derininde

Ölülerin ağıtları parçalasın özümü, izbelerimde

Gönlümdeki ateşim ol, çözülsün dilim sevginle

 

Selahattin YETGİN

( Dövsün Dalgaların Göğsümü başlıklı yazı S. Yetgin tarafından 2.05.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.