Olabildiğince kırılgan,
Anlaşılamamanın tam da
eşiğinde;
Bir o kadar yoksun
hatta umarsız
Evet, umarsız çoğunun
nezdinde.
Ya, onlar hani köşe
başında nöbette;
Kırmak adına ve
parçalamak
Elde kalan son ne
varsa.
Ne vardı ki dünden
bugüne kalan
Üç beş kırık hatıra
Ve yoldan çıkmış
sayısız imge;
Belirsiz hatta yok
sayılan.
Neyin esareti bu
yaşanan
Neyin başı ya da sonu
Kimdir, nedir bu denli
hükmeden…
Dile gelse yürek ne
yazar,
Son bulsa ömür söyle,
kim ağlar;
Umarsız şu ahvalim
Öylesine acımasız ve yakıp
yıkan.
Küle dönmüş içimde ne
varsa yanan.
Sevgi tohumları yine
çiçek vermedi bu bahar,
Açmadı baharlar,
Artık ne gözümde ne de umurumda
Bak, yine saklandı
bulutların ardına tüm umutlar.
Kötümserlik ne kelime,
Sen gibi, ben gibi,
ömür gibi
Hangi dilekse artık
içimden tuttuğum
Yanmıyor mu bu ateşin
közünde.
Sustum artık
Konuşsam ne fayda,
Elden ne gelir
Bu kavanoz dipli
dünyada.
Ötelenmiş, örselenmiş,
Gözden düşmüş bir o
kadar kifayetsiz.
Razıyım rızkıma,
Razıyım yok sayılmaya
Ve razıyım herkes kadar
Payıma düşeni yaşamaya.