Ay boğarken karanlığı pençeleriyle
derinden bir ah yankılanıyordu göklerde
kent kent sürgünlüğü yaşamış yürek
sevgisizliğe inat haykırıyordu sessizce
ince sızı yürek dokunuşuydu bu haykırışlar
ve yankılanırken göklerde bir el dolanıyordu sessizce
feryatlar duyulmaz olmuş sancılı bekleyiş can bulmuştu
yaşanmış ve yaşanacaklara inat susmuştu yürek
lâl olmuştu haykırmak bağırmak isterken
derinlerinde biriktirdiği sevgiye dair kelimeleri 
bırakmıştı gökyüzüne harf harf hece hece
sayısız inanışlara ev sahipliği yapmış
sayısız sevgiyi barındırmış bu yürek 
suskunluğun kahredici gölgesine sığınmıştı 
çaresiz kifayetsizce...

Kahroluşlar dökülürken dudaklardan
yürek suskunluğu seçiyordu haykırmak isterken
yaşamla ölüm arasında ki ince çizgide
umuda dair düşler kayboluyordu
solan gülün esareti bülbüle dem vururken
ayrılık kalıyordu her seferinde elinde...

Yırtılmış kağıt ucu kırılmış kalem
hepsi dağılıyordu parça parça sevgisizlikte
aldanışlar inanışlar boğarken esareti 
ellerde kelepçe ayaklarda pranga 
çelimsizce sürüklüyordu bedeni kent kent 
isyan etmek isterken yürek sevgisizliğe susu/yordu
kahreden bir susuş çıldırtan bir yaraya dokunuş
mahkumiyet yaşanıyordu bir kere
kimi zaman teslim olmuş kimi zaman özgürlüğü tatmıştı
şimdiyse yürek göçünü yaşıyordu sonsuza dek 
kelimeler yetersiz sözcükler anlamsız...

Sustu gök sustu deniz sustu deli dalgalar
sustu bu yürek 

Sus...
Sus...tu...

Hülya Akyıldız
( Yürek Göçü başlıklı yazı HülyAkyıldız tarafından 28.01.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.