Şeriat ehlinin namazı belli vakitlerde bu dünyanın kesafetinden kurtularak gafletten uyanması, kulun Rabbinin divanına edeb,huşu,
huzu ile yönelerek günde 5 (beş)  vakit halini Alemlerin Rabbine arz etmesi,nefsini murakabeye yani hesaba çekmesidir.,Beş vakit namaz nefisle yapılan büyük cihada devam ettiğimizin işaretidir.Bu namaz hakkında Resulullah (s.a.v.)  bildirdiği bir kutsi hadiste yüce Allah şöyle buyurmuştur:
”Namazı kulumla kendi aramda ikiye böldüm.Kuluma istediği verilecektir.
”Namaz,bütün melaike-i kiramın hal ve hareketlerini cem eden bir zikir,bir tefekkür deryasıdır.Kul,mevlaya tam bir acz ve teslimiyetle yönelirse namaz bir sığınma,içten bir yöneliş ve tam bir ubudiyetle teslimiyettir.Onun tevhit kalesine sığınan kurtulur.Fakat,namazın ruhsuz bir robot misali ifası sadece bir şekil ibadeti olarak kılınması:  ancak vücudu zinde tutmak için yapılan bir sportif bir faaliyetten öte geçemez..Yani namazın bir ruhu olmalıdır.Aksi taktirde kalbin hazır olmadığı bir namaz Maun suresindeki tehditle bizi karşı karşıya bırakır.Namazda; kul huşu ve huzu içinde edeble kimin huzurunda olduğunun farkında olmaya çalışmalı,niyetini halis tutmalı,yaratanla zaman-mekan mefhumu düşünmeksizin tam bir tevhit şuuruyla kılmalı,ayet ve sureler
ağır ağır,manasını düşünerek okumalı,riya ve süma dan kaçınarak kendini adeta mahşer yerinde hesaba çekiliyor hissiyle içinden,korkarak ve yalvararak iltica etmeli,mümkünse gözyaşlarıyla secdeye kapanmalı tam bir fena haliyle ona sığınmalı,Allah’ın huzurunda yalnız onunla olmaya çalışmalıdır.Zira hadiste şöyle gelmiştir; “Namazda ancak kalbin hazır olduğu kadarı kabul olunur.”Hz.Ali bu namazı kılarken tirtir titremeye başlar ve niçin korkuyorsun diye soranlara”Yerin ve göğün yüklenmekten imtina ettiği emaneti vermek için onun katına çıkıyorum nasıl korkmam”derdi.Gerçektende hakkıyla kılınırsa bu namaz bedenin miracıdır.Allahın,ihsan ve in’amının devamını sağlar.Havz-ı kevserden o bitmek tükenmez nimetten içmek isteyen bu namaza ihlasla devam eden,cennet-i naime girmeyi dileyen beş vakit namaza devam eder.Aşağıda me’alen verilen ayet şeriaten istisnasız her müslümana farz olan bir ibadettir.“Namazı dosdoğru kılın.Çünkü namaz,mü’minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.”(4/103)        
Maide suresi 6 ncı ayet abdestin nasıl alınacağını ve guslü tarif eder.Araf suresi 55 ve 56 ncı ayetler ise duanın adabını öğretir.Namazın beş vakit olması bizzat Allahın emridir.
“Gündüzün iki tarafında ve gecenin (gündüze)  yakın saatlerinde namazı kıl.Şüphesiz iyilikler,kötülükleri giderir.(11/114)
        Bu ayette M.Arabi Hz.lerinin de işaret ettiği bir sır vardır.Kılınan vakit namazları nafile vesair namazlar günahlara bir kefarettir ki her kulun ayağı sürçer,herkes hata yapar.Öyleyse her hata,kusur,zelle,günahdan sonra 2 rekatta olsa namaz kılıp Rabbimizden özür dilemeliyiz ki tevbemiz halis olsun.Unutulmamalıdır ki iblis secdeden imtina etmekle huzurdan kovulmuştur.
“Ancak iblis secde edenlerle beraber olmaktan kaçınıp dayattı.”(15/31)        
NAMAZIN HAKİKATİ:Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde şöyle buyuruyor:“Namazları bilhassa orta namazını koruyun ve Allah’a gönülden boyun eğiciler olarak (namaza)  durun..”(2/238)        
“Burada bahsedilen salat-ı vusta daimi namaz,kalp-gönül namazıdır.
Bu namaz öyle bir namazdır ki onun kıblesi Hz.Ahadiyet kabesi bizzat Allahtır.Bu namazın ikindi namazı olarak kabul edilmesi çok yanlıştır.Vakitlere bağlı namazların diğer vakit namazlarından farkı,ayrıcalığı ne olabilir? “Salat-ı Vusta “,orta namaz bazı islam alimlerince ikindi namazı olarak kabul edilmişse de hakikat marifet ehli bu namazın kalp-gönül namazı olduğu hususunda hem fikir olmuşlardır.Zira; kalp bedenin tam ortasındadır kalpte,insan vücudunun merkezidir.Yüce Peygamberimiz; “Vücutta bir et parçası vardır,dikkat ediniz O kalptir.O sağlam oldu mu bütün vücut sağlam olur,o bozuk oldu mu bütün vücudun sıhhati bozulur.”Elbette burada kast edilen kalbin deruni hayatımızdaki manevi yüzü ve insanın “Kalp,Ruh,Sır,Hafi,Ahfa,Sırr-us sır” denilen manevi motor sistemidir ki genel ifadeyle hadiste kalp ismiyle zikredilmiştir.Kalpte bir nokta vardır,o nokta sonsuzluk alemine geçiş,adeta kulun ahret alemi ve Alemlerin Rabbi olan Allah’la irtibat yeridir.Buna nokta ilmi denir.Bu küçük nokta,bütün noktaları içine alan sonsuzluğu kapsayan nokta-yı kübra içerisinde fanidir.Hakikat,Marifet ehline göre namaz,kalbin daimi olarak Rabbinin huzurunda olması gibi çok derin bir anlam taşır.
Buna binaen hadis-i şerifte; “Namaz ancak kalp huzuru ile olur” denilmiştir.Çünkü; namaz kılan yaratanı ile münacaat eder.Bakınız kalp namazı hakkında Abdulkadir Geylani Hz.leri şöyle buyurmuştur.“Kalp asıldır,geri kalan uzuvlar ona tabii olur.Hakikat namazının zamanı sonsuzdur.Onun mescidi kalp’tir.Cemaati; iç alemin diliyle tevhid isimlerini okumaya devam eden batıni kuvvetlerdir.İmamı ise kalp’teki şevktir.Kıblesi Hz.Ehadiyyettir ve Semadaniyyet Cemalidir.Asıl,hakiki kalp bu namazı kılabilendir.”buyuruyor. Böyle olan kalp ve ruh sürekli namazla meşguldür.Kalp,ne ölür nede uyur.Uykuda ve ayıkken sürekli namazdadır.Bu makamda Resulullah şöyle münacaat etmiştir; “Allahım kerim yüzüne bakma zevkinden beni mahrum etme,ebedi ve zevalsiz olarak.”....İşte ancak bu şuurla kılınan namaz kalbi miraç ettirir.(Kalp; pil istemeden sadece sallanmakla kurulan otomatik bir saate benzer.Bir kez kuruldu mu artık durmaz.Yeter ki onu gaflet ve delaletle,paslatmayalım,günah lekeleriyle kirletmeyelim.)        
“Onlar ki sabah-akşam namazlarına devam ederler.”
Ayrıca namaz doğruluk otağı,güçlü padişahın katına yücelmektir.
“Namazı dosdoğru kılın,zekatı verin,rüku edenlerle rüku edin(2/43)        
“Sabır ve namazla Allahtan yardım dileyin.Bu şüphesiz huşu duyanların dışındakiler için ağırdır.”(2/45)         
Keza; mü’minler ölmeden önce onun huzurunda kendilerini hesaba çekerler“Onlar (mü’minler)  şüphesiz Rabb'leriyle karşılaşacaklarını ve şüphesiz O’na döneceklerini bilirler.”(2/46)        
“Yüzlerinizi doğuya va batıya çevirmenizde iyilik yoktur.”(2/177)        
Bu ayette namazda yüzlerimizi sağa-sola çevirmemiz değil,dosdoğru onun huzurunda olmamız emrediliyor.“Doğu da Allah’ındır,batı da.Her nereye dönerseniz Allah’ın yüzü (kıblesi)  orasıdır.Şüphesiz ki Allah,kuşatandır,bilendir.”(2/115)        
Kabeyi bakınız Allahu Teala nasıl tarif ediyor;
“Hani evi (Kabe)  insanlar için bir toplanma ve güven yeri kılmıştık.”İbrahimin makamını namaz yeri edinin”İbrahim ve İsmail’e de
“Evimi tavaf edenler,itikafa çekilenler için temizleyin”diye ahid verdik.(2/125)        
Yüce Allah zamandan ve mekandan münezzehken insan eliyle, taştan yapılmış bir eve sığması düşünülemez.Osadece ka'be nin hakikati olan mü’min kalbin sembolü ve namaz kılanlar için gösterilmiş bir yöndür.
“Biz senin yüzünü göğe doğru çevirip-durduğunu görüyoruz.Şimdi elbette seni hoşnud olacağın kıbleye çevireceğiz.Artık yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir.
''Her nerede bulunursanız yüzünüzü onun yönüne çevirin”
buyurarak namaz kılanlara bir istikamet tain etmiştir.Esasen Allah ile
kul arasında mesafe zaman-mekan söz konusu olmayan bir birliktelik mevcuttur.
“Ben size şah damarınızdan daha yakınım.”
“Kullarım beni sana soracak olursa muhakkak ki ben (Onlara)  pek yakınım,Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm.”
Öyleyse onlarda benim çağrıma cevap versinler ve bana iman etsinler.”(2/186)        
Yüce Allah namazı dosdoğru kılmamız konusunda bizleri uyarıyor.
“Onlar namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızk olarak verdiklerimizden infak ederler.
“Boyun eğerek ve tevazu ile Rabbine itaata devam et.”(3/43)        
Bu ayette Huşu ile yani Allahu Tealaya onun makamından korkarak saygı ve sevgi haşyet içinde namaza devam edilmesini emrediyor.“Huzur ve sükuna erdiğinizde namazı dosdoğru kılın.”(4/103)        
Bu ayette kalbin namazla itminana ermesi için huzur ve sükun halinde olması gerektiği anlatılıyor.Esasen,namaz kalbin daimi surette Allah’u Teala’nın o yüce huzurunda olmasıyla ikame edilir.Peygamberimizin Bir hadis-i şerifte “Namazdan ancak kalbin hazır olduğu kadarı kabul edilir”.buyururması bu gerçeği teyit eder mahiyettedir.Namaz,tamamıyle kalbin,huşu,huzu ile Rabbin huzurunda durması olunca; bu namazdan eksiltmek,çalmak en kötü hırsızlıktır.Nitekim,hadiste şöyle buyurmuştur,iki cihan serveri;
”“En kötü hırsızlık namazdan çalınandır.
”“Güvene kavuştuğunuz zaman,bilmediklerinizi size öğrettiği şekilde,Allah’ı anın”(2/239)        
Ayette bahsedilen zikirden maksat,bütün rükunlarına riayet edilen tam bir namazdır.Namazı, korku gidip emniyet geldiğinde Allah’ın emrettiği gibi kılmamız emrediliyor.
Bir başka ayette yüce Allah;
''Sarhoşken namaza yaklaşmayın,(Nisa:43)
buyuruyor.Nasıl ki içkiliyken şeriat namazı olan beş vakit namaza yaklaşamazsak,manevi sarhoşlukla hakikat namazına da yaklaşamayız.

    Daimi namaz zikrullahtır.Gönül namazı zikrullaha devam edilerek kılınır ve bu namaz kılanı miraç ettirir inşaallah.
Allah u Teala (C.C.)  Namazı dosdoğru kılanlardan eylesin cümle müminleri müslümanları amin ecmain...

YALVAR KUL ALLAHA SEHER VAKTİNDE

Sabah namazına hazır olanlar
Sabah namazına hazır olanlar
Onlardır ef'ali Hakk'a verenler
'Fail Hak'tır' diye huzur ederler
Yalvar kul Allah'a seher vaktinde
Yalvar kul Allah'a beher vaktinde

Öğle namazını kılan mü'minler
Her sıfatı Hakk'a nisbet ederler
Her nazar Mevsuf'u şuhud ederler
Yalvar kul Allah' seher vaktinde
Yalvar kul Allah'a beher vaktinde

İkindi namazın cemaatla kıl
Vücud vücudullah,gayrı yoktur bil
Cümle alem fani,Hak'tır baki bil
Yalvar kul Allah'a seher vaktinde
Yalvar kul Allah'a beher vaktinde

Akşam namazını imamla kılan
Onlardır Allah'ı hem zahir gören
Hak söyler 'Ene'l-Hak' kulun dilinden
Yalvar kul Allah'a seher vaktinde
Yalvar kul Allah'a beher vaktinde

Yatsı namazında eyle sen huzur
Muhammed yüzünden Hak zahir ol
Hak batın ile halk zahir ol
Yalvar kul Allah'a seher vaktinde
Yalvar kul Allah'a beher vaktinde

Salat-ı Vitir-i kılan muhakkak
Evvel,ahir,zahir,batın olur Hak
Kalmaz şirkin,abid,ma'bud olur Hak
Yalvar kul Allah'a seher vaktinde
Yalvar kul Allah'a beher vaktinde

'Teheccüd' namazı farz değil sana
'Yetim malı' dır yakar baştan ayağa
Teberrüken kılar,FEHMİ,yok haşa
Yalvar kul Allah'a seher vaktinde
Yalvar kul Allah'a beher vaktinde

İzmirli Hasan Fehmi Kumanlıoğlu


Nihat Gülle
Şair ve yazar

( Namazın Hakikati-hakikat Namazı başlıklı yazı şiirinprensi tarafından 7.01.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.