Ülkemizdeki kötü gidişata ve ahlaki çöküşe karşı milli ve manevi bir mücadele başlatalım,bunun adına milli ve manevi seferberlik diyebiliriz.
Sadece ekonomik başarılarla avunup,biz süper ülke olma yolundayız ortadoğuda lider ülkeyiz gibi büyük laflarla övünmek yerine ülkemizdeki ahlaki çöküşe,hırsızlığa,yolsuzluğa,talana,teröre,kamplaşmalara karşı uyanık olmaya ve milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmaya davet ediyorum tüm sağduyu sahibi insanlarımızı.
Bizler yarınlarımızı atalarımızdan emanet aldığımız birbirinden güzel ve masum çocuklarımıza gençlerimize daha güzel daha temiz,daha faziletli inançlı,vatansever barışçıl insanların yaşadığı kalkınmış,tam bağımsız özgür bir Türkiye için el ele,gönül gönüle mücadele verelim.Varmısınız benimle bu yolda birlikte omuz omuza yürümeye.
’’Bir Türk cihana bedeldir.’’Türk gibi kuvvetli’’Tanrının Kılıcı gibi övgülerle cümle cihana Türk adını ezberletmiş,beş kıt’aya hükmetmiş,islamı yaymak için ilayi kelimetullah için küffara karşı topyekün savaşmış,fethettikleri topraklara barış ve özgürlük adalet ve insanlık götürmüş,tarih boyunca 16 büyük Türk devleti kurmuş,kızıl elma ülküsüyle asırlarca akından akına at koşturmuş ecdadımızın akan mübarek şehit kanlarına layık olabilmek,Türk ve İslam Birliğini kurmak,topraklarında sevgi,barış ve adalet,özgürlük güneşinin hiç batmadığı bir güneş ülkesi kurmaya.İnsanlığın özlemini çektiği,bir medeniyeti birlikte inşaa etmeye,varmısınız.topyekün bir milli manevi seferberliğe...Atatürk ilkelerinden,Cumhuriyetten ayrılmadan ülkemize ve tüm değerlerine sahip çıkmaya,bu uğurda mücadele etmeye.Türküyle,kürdüyle,zazasıyla,lazıyla,özbeği,tatarı,çeçeni,gagavuzuyla tek ve bir bilek bir yürek mutlu,müreffeh bir Türkiyeyi yeniden kurmaya,güzel yurdumuzu terörden,her türlü bölücülükten,kamplaşmalardan,geri kalmışlıktan,kör taassuptan arındırmaya,varmısınız giderek erozyona uğrayan değerlerimize sahip çıkarak bu kötü gidişata bir son vermeye.

Şehit kanlarıyla sulanmış,bu ülkenin bir karış toprağı bile düşmana bırakılamaz.Kanımızın son damlasına kadar savaşırız gerekirse; istiklal harbinde yedi düele karşı savaşan bu necip millet bunu bir kez daha başarabilir.Bu cennet vatanı,Türkün Anayurdu Anadoluyu bir Bizans,Ermenistan ya da Kürdistan yapmaya kimsenin gücü yetmez.Bin yıldır bu topraklarda hüküm sürdü bu necip millet,biz kimseden bu vatanı ödünç almadık,ister savaş ister barış vermeyiz ondan bir tek karış parolasıyla yola çıkalım.Kendi topumuzu,tüfeğimizi,tankımızı,uçağımızı füze sistemlerimizi,donanmamızı kendimiz yaparak tam bağımsız büyük Türkiyeyi kurmamız artık hayal değil kardeşlerim.Haydi Türkiye!
Ufuk ötesini,yarınları yüz yıllarca ötesini görebilen insanların yaptığı gibi bu cennet vatanın kaderini iç ve dış düşmanlarımızın yayılmacı ve bölücü emellerine canla başla koruyalım.Bu vatana sahip çıkalım.Bu vatan,bu güzel din,bu gemi hepimizin.Haydi Türkiye...
Yalnız,bu büyük ülküyü,ideali gerçekleştirmek için; önce Milli ve Manevi değerlerimize sahip çıkalım.Pırıl,pırıl altın gibi bir nesil yetiştirelim.Göreceksiniz,sevgiyle ekilen ağaçlar kısa zamanda meyvelerini vermeye başlayacaktır.

İsterseniz bu Milli ve Manevi değerlerimize yeniden bir göz atalım,hatırlayalım.
İnsanı,diğer varlıklardan üstün ve farklı kılan bir takım özellikler vardır.Bunlar akıl ve irade düşünme gücüdür.İşte bu üstün özellikleriyle ahseni takvim üzere yaratılan insanın dünya hayatını ve ahiret hayatını mutlu,huzurlu ve esenlik içinde yaşamasını sağlayan bir takım değerler vardır.Bu değerler adeta toplumun manevi omurgasını oluşturur.Manevi ve Milli değerlerimiz bizlerin karakter yapısını oluşturan ana proğramlardır.İnsan topluluklarının kavimlerin güçlü olmak için birlikte refah barış ve huzur içinde yaşamak için geliştirdikleri,kurdukları bir değerler sistemi vardır.Bu değerler arasında her toplum kendine özgü bir değerler seçimi ve sıralaması yapmış,yaptıkları tercihler doğrultusunda yeryüzünde hüküm sürmüşlerdir.Milli ve manevi değerlerini koruyamayan toplumlar istedikleri kadar refah seviyesine ulaşsınlar kokuşmuş,hayvansal içgüdüleri doğrultusunda kurdukları yaşam biçimleri nedeniyle insanlık çizgisinden sapmanın sonucu ilahi irade tarafından en ağır şekilde cezalandırılmış,sapkınlıkları nedeniyle tarih sahnesinden silinip gitmişlerdir.Ad,Semud kavmi,Sodom ve Gomoragibi şehir devletleri,pompei gibi eyaletlerin halkı daha bilemediğimiz nice kavimler sapkınlıkları ve inkarları yüzünden helak edilmişlerdir.Bazı kavimler zulüm ve isyanları,yeryüzünde fesat çıkarmaları,bazıları ilahi kanunları hiçe savarak değerler ölçüsünü doğru tutmamaları birlik ve beraberliklerini kaybetmeleri nedeniyle başka kavimlerin istilasına uğrayarak yok olup gitmişlerdir.
İnsan topluluklarının bir arada yaşamak ve güçlü olmak için geliştirdikleri bir değerler sistemi vardır.Bu değerler arasında her toplum kendine özgü bir değerler sıralaması yapmıştır.
Filozof Nietze ye göre değerleri oluşturan istenebilirlikti ve insan dünyaya hep belli değerler,belli değerlendirmelerle bakardı.
Freud a göre ahlaki değerleri üç kısma ayırmak gerekir.Doğruluk,iyilik,güzellik.diye sıralamıştır.
Tüm zamanların en büyük insanı olarak seçilen Hz.Muhammed (SAV) ise
Manevi değerleri sıralarken sohbettir,hizmettir,ahlaktır diye belirliyor ve yüce dinimizi sohbet,hizmet ve ahlak gibi en yüce temel değerler üzerine oturtuyor. Sizin en hayırlınız ahlakça en yüksek olanınızdır diye buyurarak manevi değerlere işaret ediyor.Ayrıca Kutsal kitabımız Kur’an da yüce Allah
Emrolunduğun gibi dosdoğru ol buyuruyor, insanları doğruluğa iyiliğe ve barışçıl olmaya davet ediyor.
Ayrıca Vatan sevgisi Allahtandır.hadisiyle yüce peygamberimiz (SAV) vatan sevgisinin önemine dikkat çekmiş,Cennet kılıçların gölgesi altında yücelir.diye buyurarak vatan savunmasının önemini işaret etmiş,vatanlarını savunmak için ölenlerin ahirette şehitlik mertebesine kavuşacağını müjdelemiş bu milli ve manevi değerleri en yüce burca oturtmuştur.
Toplumsal değerler aynı zamanda geleneksel vazgeçilmez değerlerimizdir.Eğer,toplumda her konuda kabul görmüş ve benimsenmiş yaşama geçirilmiş değer yargılarından oluşan bir değerler sistemi olmasaydı,herkes kendi istediği gibi davranır,keyfi istediği gibi yaşardı.O zaman da toplumda anarşi ve huzursuzluk,kaos hakim olurdu.
Toplumsal değerler,insan için vazgeçilmez olmazsa olmaz türünden yaşamsal önemi olan prensiplerdir.Öz değerlerine sahip çıkmayan toplumlar zamanla ya bölünüp parçalanır,ya da tarih sahnesinden silinip giderler.Her insanın bir yaşam süresi eceli varsa,kavimlerin de belli bir süresi eceli vardır.
Bu gün ülkemizde hemen herkes bir değerler erozyonundan bahsediyor.
hoşgörü,barış ve uzlaşma ortamı giderek kayboluyor.Şiddet,terör tırmandıkça tırmanıyor.Bir taraftan soygun,vurgun,talan ile maddi değerlerimiz soyuluyor; diğer taraftan fuhuş,aldatma özendirilerek toplumun en küçük parçasını çekirdeğini,özünü oluşturan ailenin yok edilmesi hedefleniyor ve bu kötü gidişat iç ve dış düşmanlarımız tarafından projelendiriliyor destekleniyorsa,siyasiler devleti yönetenler gaflet,delalet ve hatta hiyanet içerisindeyse bu kötü gidişe bir dur demenin zamanı gelmişte geçmektedir.Özellikle ülkemizde gençler arasında giderek yaygınlaşan içki sigara,esrar,eroin,kokain gibi uyuşturucu madde bağımlılığı gibi kötü alışkanlıklar hızla yayılmakta,fuhuş serbest bırakılmakta inançsız gayesiz idealist olmayan boş bir gençlik yetiştiriliyorsa bu çürümenin ve kokuşmanın süratle önüne geçilmeli,acil önlem planları hayata geçirilmelidir.Herşeyi devletten beklemek acizlerin ve düşünce fakiri geri kalmış toplumların işidir.
Ayrıca şunu unutmamak gerekir ki Nasıl yaşıyorsanız öylece yönetilirsiniz.
Ülkemizin yetişmiş,ilim ve düşünce adamları bu konuda öncülük yapmalı toplum çeşitli konferanslarla,panellerle,oturumlarla uyarılmalıdır.Bir süre içinde olsa,sağ sol,din,milliyet gibi kavramları ve fikirleri birleştirip öncüler olarak milleti tek bir çatı altında toplamalıyız.Unutulmamalıdır ki,toplumdaki farklılıklar,ve farklı düşünceler inançlar o toplumun zenginliğidir.Bu farklılıklar birer ayrıştırıcı güç olarak kullanılmamalıdır.Ülkesini seven her insan milliyetçi ve sağcı,dinine mukaddesatına bağlı her insan dindar,sosyal adalet ve hakça paylaşımı savunan her insan aynı zamanda solcu,Atatürkü seven ve onun işaret ettiği çağdaş medeniyetler hedefine odaklanan her insan Atatürkçüdür.Toplumsal kalkınmadan yana olan her insan liberaldir.
Bu değerler erozyonundan kurtulmanın tek çaresi öz değerlerimize dönüştür.Hepimiz karanlıkta tek bir vücut gibiyiz her birimiz bir fabrikanın farklı görev yapan dişlileri,çarkları,pistonları,bilyaları gibiyiz.Kim ve nerede olursak olalım özde bir ve beraberiz.Yeniden şahlanmak ve tarihe yön veren bir millet olmak için tek ve bir olalım beraber olalım iri ve diri olalım.Üstad Necip Fazılın dediği gibi ’’Yüzüstü çok süründün,ayağa kalk Sakarya.’’
Bu ülkenin makus kaderini birlikte değiştirelim, ışık ve aydınlık günler uzakta değil.Birlikte zafer şarkıları söyleyelim,türküler yakalım güzellere ve tüm güzelliklere, ağıtlar değil.Dört mevsimin birlikte yaşandığı,tarih ve doğa güzelliklerinin cenneti olan güzel yurdumuzu mutlu yarınlara birlikte hazırlayalım.Haydi Türkiye.

Nihat Gülle
Şair ve yazar
( Toplumsal Değerlere Sahip Çıkalım başlıklı yazı şiirinprensi tarafından 26.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.