Van!

Dayan…

Soğuktan yan bir tarafımız.

Yan gelip yat diğer tarafımız!

Olmaz.

Bir uykuya dalıp bir ölüme uyandınız mı hiç? Bebeniz öldü mü? Böldü mü yüreğinizi ortadan ikiye; Doğu ve Batı diye, Kürt Türk diye. Oysa soğuk millet tanımaz efendiler! Hem bebeklerin ulusu yoktur diyor ya koca şair! Yoktur be aslanım! Yoktur be çatal yüreğim! Ne de gözü karayım.

Şairin dediği gibi

“Dayan kitap ile

  Dayan iş ile.

   Tırnak ile diş ile

   Umut ile sevda ile düş ile

   Dayan rüsva etme beni.”

Van olmadı mı bir yanınız şimdi? Yani hiç üşümediniz mi? Yüreğinizi coğrafyalara ayırmayın şimdi? Engebeli yerleri işaretlemeyin sakın! Gönül rakımı yüksek olanlardan mısınız? Yoksa ova olanlardan mısınız? Dağlar koymayın iyi niyetinize, setler kurmayın güzel kalbinize! Hem gidemediğin yer senin değildir. Ulaşamadığın bir el… Donmak üzereyken mesela mosmor kesilmişken!

Bir dudağa su olamadıktan sonra… Bir gözyaşına mendil… Bir soğuğa ateş olamadıktan sonra, yaşamışsın ne yazar be güzel abim benim.

Canım kardeşim, yanmadıktan sonra birbirimize, yaşamışsın boş yere… Koy gide ömrünü boş bir sepete, neye yarar?

Eliniz donmadı mı bu kış, kaşınız kirpiğiniz buz tutmadı mı bugünlerde? Ayaklarınız donmadı mı mesela! Ya hissiniz!

Yüreğiniz hala atıyorsa geç değildir henüz! Aması maması yok bu işin! Bahanesi asla… Şahanesi olun, birazcık, minnacık… İmza atın insanlığa, fark yaratın yaşamınızda. Umut olun mesela, atkı olun, kazak, eldiven…

 Bir sabah soğuğa uyandınız mı hiç ömrünüzde? Aç ve çıplak ve damsız ve çadırsız… Tüpsüz, elektriksiz… Gökyüzü buz kesildi mi, yıldızlar dondu mu mesela?  Karanlık, bir bıçak gibi kesti mi ayazıyla teninizi! Üşüdünüz mü kaloriferiniz söndüğünde!

Hastalıklı bir sabaha uyandınız mı hiç? Öksürüğü bol bir ciğere sahip oldunuz mu? Bir battaniye olabilirsiniz mesela, donmak üzere olan bir çocuğa. Uyku tulumu da olabilirsiniz bir civana. Kazak da olabilirsiniz bir dedeye mont da! Atkı olup sarabilirsiniz bir nineyi, bere olup bir hüzünlü babaya yaşam olabilirsiniz. Eldiven mesela! Size uzanan soğuktan mosmor kesilmiş bir ele, dokunabilirsiniz uzaktan!

Çok şey değil! Çok zor da değil! Bu sese kulak ver. Yatağınızın sizi ısıtan rehaveti ve mahmurluğu olmadan! Buz gibi bir sabaha, tir tir titrediğiniz, ölüp ölüp dirildiğiniz…

Van!

Dayan…

Kar ile… Yâr ile… Ölüm ile… Utandırma bizi, rezil etme ele güne karşı! Soğuğun milleti olmaz, dini imanı da! Duası da bedduası da! Yakar yüreği ateş gibi; soğuktan yananı gördünüz mü? Bir evsizi mesela soğuktan ölürken nasıl ısınırsınız evinizde? Nasıl lokmaları yutarsınız? Nasıl uyursunuz?

Hiç gece olmasın istediniz mi ömrünüzde bir gün de olsa! Sizi çepeçevre saracak olan donmuşluğun örtüsünü yorgan yaptınız mı üzerinize? Zemheri sözcüğü dahi üşütürken sizi zemheride kaldınız mı hiç? Ölüme yattınız mı? Öldünüz mü donarak? Ölen bebeler var yurdumda! Donan…

Bir nefes ol üşümüş olana, dağıt düşmanlık safsatalarını.

Laf salatalarını bitir.

Bir güneş ol, erit buz tabakalarını insanların.

Bir arkadaş ol mesela!

Ceketini ver!

 

( Ceketini Ver başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 27.12.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.