Yürek burkulmalarıyla başlasa da sana dair tutkum buruk bir tad’ı anımsadım bugün bir gözyaşı yaktım uğruna maviden geçtim ve yine sana bir şiir yazdım.. Haydi yak şiirleri yak! Ben tekrar yazayım...
Cehennemin ortasından çıkartılmış; Adam! Dökülen sıvalardı duvarlardan hayallerimiz gibi düştü birbir üşüdük! kar mıydı? yağmur muydu? bilemedik ney/di üşütük olan. Üşüdükçe içimize çöktü sis, sis miydi yüreği ürkek kılan...
Birbir dökülen yapraklardan kalan bir güneş gibiydi yüzün ve hüzündü yüzün. Rüzgar alıp götürdü mü esen yellere karıştın mı..?
Rüzgarın olmaya geldim Aldım hüznünü, sürdüm tenime, yüzüme, gözlerime... Bana sen, daha çok yakıştın! Yaklaş yanıma bakayım az daha...
Yeryüzünden bakıyorum hayata, sana... Başım göklere inat eder gibi havada eğ başını, korkma! Kime ne verdin gönül mü? ömür mü? can mı? mal mı? Nereye gidebilirsin ki benden başka! Yüreğimden başka liman mı yakışır sana, Demir attım tenine birde gözlerine...
Kırgındın mevsimlerin koynunda el açıp acıya, aşk’a ağlama! gökyüzünü doldurup soluğuna zincirle isyanı! idam et geçmişi yat yanıma... İdam edilecek çığlıklarımız var! Boya beni maviye tekrar renk kat.
Göçmen kuşların kanadında getirdim yüreğimi sana yakala bırakma asla..!
( Yürek Burkulmaları başlıklı yazı rosens tarafından 4.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.