Yâr diye sarındığımız
Silüetlerden debelenmiş nur terennümleri
Hayra yorduğumuz her şey ,alametlerin an kadarı
Hoyratça yanlış ödenmiş bedeller
Akılsız siyah tahtalarda, tebeşirsiz cebelleşmeler
Ruhta gün sayıklamaları
Dirhem dirhem can çöküşleri…
--
1--
Çok uzaktayım yâr bilirsin
Hışırdayan dallar, dağlar ve kentler öte.
Bilinmez bir boyut dokunulmaz bir hâyâl
Saçlarını okşayan yelden uzağım uzak
Bu Samanyolu nerde başlar, nerde biter
Ellerin değer mi içtiğim sulara
Gölgeler fısıldar hâyâl gölgeni
Gözlerin değer mi baktığım yıldızlara
Bu gök kubbe
Bu derin mâbed
İşlerimi söyle gönül aynana
Sen gökkuşağımsın
Renk armonisi,sonsuz bir aheng
Düşledim ve düşündüm
Her anı ve her zamanı
Ne ben dokunabilirim sana nede hiç kimse
İmrendiğim yağmuru kıskanacağım
Tenine yalnızca o dokununca
2—
Say ki ,
Bahar ömründe ben umarsız bir kışım
Say ki ,
Sana ulaşamayan çaresizlikten bir düşüm
Eyvah,
Bu suya hasret ömrüme tükenmez bir alev düştü
Eyvah,
Çöl gibi yüreğime hâyâlden ibaret bulunmaz serap düş'tü
Suskunluğa büründü, yoksun diye her sokağım
Coğrafyamın her silsile dağ örtüsünde sen
Sensiz yağmaz yada yağarken dinmez yağmurlarım
Sen içimin sessiz sokaklarında derin çığlığım
Ben daha önce her iklimi bahar sanırım
Her düşü hayatın ta ortası
Bu içime ekilen aşkı bilmeden önce.
Ölümün sıcak düşünü kurmak herkesin harcı değil..
Yokluğuma ehemiyet veren bir yürekte isem
Ki ...
Her yokluk başım gözüm üstüne
Ne desem kifayetsiz
Hani bakırdan bir yüreğe sahibim ya..
Sevdanın kalayından mahrumum işte..
--yüreği şiir dost Fatihhan, sonsuz teşekkürler..
--n..u r e t t i n Ö N D E R