------------



Göbeğimi iki keskin taşın arasında kesmiş annem , 
Sessiz kentlerin 
Yorgun sokak lambaları aydınlatmış içimdeki mahzeni
Düşlerim yitik 
Bir uçuğun kan revan oluşunu gördüm ruhumda
Sürgün yediğim vatanım evimdi 
Vurgun yediğim can dediğim sevgili



Kaç bahar ısmarlamıştım oysa
Kaç yağmur tanesi
Kaç mevsim
Kaç bayram
Gelmeyen  kaç vuslat
Aynalarda yüzümü yitirdim bir vakit




U  n  u  t  u  l  m  u  ş 
Umut şarkılarını demliyorum dudaklarıma
Kirpiğimden uyku geçmez oldu
Sürek avında düşlerim yorgun





Mor  bir kar tanesine gömdüm ömrümü
Süz beni ey zaman süz
İçimde birikmesin o öykünülen hüzünlü güz..




Yokluğumun derin düşüydü sevgilinin  
Ahraz lisanında olmayışım ketumluğundandı baba
Anlamsız bir gülümsemeyi asmıştı  dudaklarına
Pelesenk bir söylem olmam gerekirken dilinde





Bir bahar coşkusu bir derin vadi 
Gözlerinin uçurumda ölüme ve yokluğa eyvallah derdim
Bir defa içten gülümsesem varlığa
İç/imin Şemsi’ne Mevlevi bir dönüşle vuslata ererdim
Tövbemi gizlediğim ansız pejmurdeliğimdi
Kara bir taşı kırk defa ö  p  t  ü  m…




Göbeğimi iki sancı dileğiyle kesmiş annem
Sorgulamış beni kanadı kırık iki melek
Suskun baharlar kiraz mevsimlerini ezberlettiler bana
Ondandır gözlerim hep kırmızı kanar



--n  u  r  e  t  t  i  n   Ö  N  D  E  R

--Kırık mevsimleri düşün düş/can, düçar olmuş nisan. 
Yağmıyor yağmurlar bulutlar ihanette…




( K I R I K başlıklı yazı NurettinÖnder tarafından 24.02.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.